YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ 15.11.2012 T. E:9409,K:10514
Dosya kapsamında, İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 1980/5614 Esas sayılı dosyası üzerinde ihtiyati haciz kararı ile başlatılan takipte, borçlunun İİK.nun 266. maddesi kapsamında, İzmir 5. İcra Mahkemesine başvurarak, araç üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılması talebi üzerine, mahkemece 07.08.1981 tarih ve 1981/324 Esas 1981/342 Karar sayılı kararıyla, İzmir Karşıyaka Şemikler Mah. 805 parsel (yeni 25588 ada 3 parsel) sayılı gayrimenkul üzerine 07.08.1981 tarih ve 1838 yevmiye numaralı rehni kurularak ihtiyati haciz kararı kaldırılmıştır. Borçlu mirasçıları vekilinin 06.05.2011 tarihli rehnin terkini talebi üzerine, icra müdürlüğünce, dosya aslının bulunamadığı ancak dosya alacağına istinaden rehnin kurulduğu ve aradan otuz yıl geçtiğinden bahisle rehin şerhinin fekkine karar verilerek, tapu sicil müdürlüğüne fekki için müzekkere yazıldığı, işlemin şikayeti üzerine, icra mahkemesince; İİK.nun 263. maddesi gereğince, aracın teslimini temin etmek amacıyla ipoteğin kurulduğu, araç üzerinde haczin devam ettiğinin ileri sürülmediği, alacağın on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
TMK.nun 858. maddesine göre, taşınmaz rehni, tescilin terkini veya taşınmazın tamamen yok olması veya kamulaştırmaya ilişkin kanun hükümleri gereğince sona erer. Bu nedenle rehinli taşınmaz malikinin (borçlunun), İİK.nun 153. maddesi hükmünce, borcunu icra dairesine tamamiyle yatırarak, icra mahkemesinde, verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terki talebiyle ya da borçlunun rehin konusu borcun ödenmesine rağmen alacaklı tarafından rehnin terkin edilmediğini ispat ederek, genel mahkemede terkin talebi sonucu alacağı kararı ile rehni sona erdirebileceği düzenlenmiştir.
TMK.nun 864 . maddesi gereğince, rehnin tapu kütüğüne tescil edilmesinden sonra, teminatını sağladığı alacak için zamanaşımı işlemez.
Bu durumda, mahkemece alacağın zamanaşımına uğramayacağı, borçlunun borcunu ödediğine dair herhangi bir belge sunmadığı, rehnin fekki için gerekli yasal şartların oluşmadığı, icra müdürlüğünce gayrimenkul üzerindeki rehin şerhinin fekkine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu nazara alınarak, şikayetin kabulü ile işlemin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İ.İ.K.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. HD. 15.11.2012 T. E:9409,K:10514
YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...
Yorumlar
Yorum Gönder