YARGITAY 12 HD 29.09.2017 Tarih, 2016/19449 Esas 2017/11616 Karar
Alacaklı, borçlu hakkında beş adet bonoya dayalı olarak başlattığı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibinde icra mahkemesine başvurarak; borçlu . ... Ltd. Şti. adına kayıtlı iken tapu kaydına haciz konulan taşınmazlardaki haczin, üçüncü kişinin bu taşınmazların yeni maliki olduğu gerekçesiyle icra müdürlüğüne yaptığı taleple müdürlükçe usulsüz olarak kaldırıldıdığını ileri sürerek icra dairesinin 15.5.2015 tarihli kararının iptali ile tapuya yazı yazılarak haczin devam ettiğinin bildirilmesini talep etmiş, mahkemece yenileme haczinin, hacizler düştükten sonra ve taşınmazın 3. kişi tarafından satın alınmasından sonra konulması nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu'nda haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir hacizdir. Buna göre aynı taşınmaz üzerine birden fazla haciz konulmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulması, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmediği gibi, daha önce konulmuş haczi ve sonuçlarını da ortadan kaldırmaz. Bu talep daha önceki haciz ve işlemlerden feragat anlamına gelmez.
Haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 106. maddesi gereğince; alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir. Aynı Kanun'un 110. maddesinde ise yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse, o mal üzerindeki haczin kalkacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda, taşınmazlar borçlu .. ... Ltd. Şti. adına kayıtlı iken 27.9.2013 tarihinde taşınmazların tapu kaydına ihtiyati haciz konmuş, haczin kesin hacze dönüşmesinden sonra 1 yıllık satış isteme süresi dolmadan 22.11.2013 ve 22.8.2014 tarihlerinde alacaklının talebi üzerine yeniden hacizler konulmuş olup sonraki hacizler ilk haciz düşmeden konulduğundan geçerlidir ve taşınmazlar 25.11.2013 tarihinde üçüncü kişi .... Ltd. Şti.'ne hacizle yüklü olarak satılmıştır. Bu nedenle; taşınmazlara konulan ilk haciz geçerliliğini koruduğundan ve bu sırada taşınmazlar hacizle yüklü olarak 3. kişiye satılmış olduğundan; mahkemenin hacizlerin düştüğüne ve taşınmazların hacizlerin düşmesinden sonra üçüncü kişi tarafından alındığına ilişkin gerekçesi yerinde değildir.
O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 15.5.2015 tarihli kararının iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...
Yorumlar
Yorum Gönder