Ana içeriğe atla

Rehin takibi kapsamında kiracının sorumluluğu TMK’nun 863/2. maddesi gereğince İİK Md. 150/b muhtırasının tebliği ile başlayacağı.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 16.09.2021 T. E: 3713, K: 7575 Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Y. A. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte, 3. kişi şikayeçinin icra mahkemesine başvurusunda; ipotekli taşınmazda 08.02.2019 tarihli alt kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğunu, 1 yıllık kira toplamı olan 24.000,00 TL’nin kiralayan S.G.’ya muhtıra tebliğ tarihinden önce ödendiğini ileri sürerek İİK’nun 150/b maddesi uyarınca gönderilen muhtıranın iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi’nce şikayetçi tarafından sunulan faturanın her zaman düzenlenebilecek nitelikte olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine hükmedildiği, şikayetçinin istinaf isteminin ise Bölge Adliye Mahkemesi’nce TMK’nun 863/3. maddesi gereğince peşin ödemenin ipotek alacaklısına karşı etkili olmadığından bahisle esastan reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 150/b maddesi; ''Rehin, kiraya verilmiş bir taşınmaz ise icra memuru, alacaklının talebi üzerine takibin kesinleşmesini beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder ve işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder" hükmünü içermektedir. Bu hüküm uyarınca icra mahkemesince, kiracının, kendisine tebligat yapılmadan önce kira bedelini ödediğini bildirmesi üzerine ortaya çıkan uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir. Somut olayda, alacaklı banka tarafından dava dışı borçlu hakkında başlatılan takipte, şikayetçi üçüncü kişiye İİK 150/b maddesi gereğince ipotekli taşınmaza ilişkin kira borcunu icra dosyasına ödemesi için muhtıra gönderildiği, muhtıranın 31.5.2019’da tebliğ edildiği, şikayetçinin muaccel olmayan kira bedellerini peşin ödediğini bildirerek 08.8.2019 tarihli banka dekontu ve fatura sunduğu, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nce banka dekontunun hiç değerlendirilmediği, asıl kira sözleşmesinin takip borçlusu O. Tekstil İthalat İhracat Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti. ile kiracı S.G. arasında düzenlendiği, alt kira sözleşmesinin ise S.G. ile şikayetçi 3. kişi kiracı O. Sigorta Aracılık Hizmetleri Anonim Şirketi arasında yapıldığı, alt kira sözleşmesinde borçlunun, asıl kira sözleşmesinde de şikayetçinin taraf olmadığı, alt kira sözleşmesi tarihinin 08.01.2019 olup kiralama süresinin 15.02.2019 tarihinden başlayacağının, yıllık kiranın 24.000 TL + KDV olduğunun belirlendiği ve 08.02.2019 tarihli dekonta göre “ O. Sigorta Aracılık Hizmetleri Anonim Şirketi S.G. ödeme” açıklaması ile 28.320,00 TL ödendiği görülmektedir. TMK’nun 863/2. maddesi gereğince; rehin hakkı, kiracılara karşı ancak cebrî icra yoluyla takibin kendilerine bildirilmesi veya iflâs kararının ilânından sonra ileri sürülebilir. Aynı maddenin 3. fıkrası ise; “rehinli taşınmaz malikinin henüz muaccel olmamış kira bedelleri üzerinde yaptığı hukukî işlemler ile diğer alacaklılar tarafından koydurulan hacizler, kira alacaklarının muaccel olmalarından önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlamış olan rehinli alacaklılara karşı geçerli değildir” hükmünü amirdir. Buna göre; şikayetçi tarafından sunulan banka dekontunda yıllık kira bedelinin ödenme tarihi, muhtıra tebliğinden önce olduğundan ve kiracının sorumluluğu TMK’nun 863/2. maddesi gereğince muhtıra tebliği ile başlayacağından, şikayetin kabulü ile muhtıranın iptali gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olmakla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 27.10.2020 tarih ve 2019/2610 E. - 2020/1811 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının (KALDIRILMASINA), İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 22.7.2019 tarih ve 2019/1082 E. - 2019/1006 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...