rehnin / ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde satış isteme süresi - satış talebinin geri alınması halinde uygulanacak süre - dava bulunması halinde satış isteme süresi (İİK Md. 78/2 'nin kıyasen uygulanması)
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/23351
K. 2013/32887
T. 22.10.2013
Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı borçlunun usulsüz yapıldığını belirterek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesinde, alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebilir.
Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takip düşer.
78. maddenin 2. fıkrası hükmü, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de kıyasen uygulanır, hükmü yer almaktadır.
Maddede atıf yapılan İİK'nun 78/2. maddesinde ise, haciz isteme hakkı ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer, itiraz veya dava halinde bunların vukuunda hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde, taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz, düzenlemesine yer verilmiştir.
Maddede sözü edilen itiraz ve davanın takibin ve satışın yapılmasına engel nitelikte olması gerekir. İİK.'nun 150e maddesi son fıkrasının göndermesiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 78/2 maddesinde belirtilen “itiraz” kavramından icra mahkemesine İİK.'nun m.68-68/a maddeleri uyarınca yapılan itirazın kaldırılması talebinin, aynı maddede yazılı “dava” kavramından ise genel mahkemelere İİK.'nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının anlaşılması gerektiği kuşkusuzdur.
İİK'nun 78/2. maddesinin 2. cümlesinin, itirazla durmayan kambiyo takiplerinde ve ilamlı takiplerde uygulama olanağı yoktur.
İİK.nun 150/e maddesi hükmü emredici nitelikte olup, mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Öte yandan, takibin düştüğü tarihten sonra yapılan işlemler yok hükmünde olacağından bu tarihten sonra yapılan ihalenin de sırf bu sebeple feshi gerekir. Somut olayda, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe başlandığı, icra emrinin 20.7.2009 tarihinde tebliğ edildiği, 4.8.2009 tarihinde ( B. ) İcra Mahkemesi'nin 2009/218 E. sayılı dosyası ile şikayet yoluna gidildiği görülmektedir.
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu yukarda açıklanan yasada sözü edilen nitelikte dava değildir. Bu dava sırasında takibin devamım dolayısıyla satış işlemlerinin yapılmasını engelleyen bir tedbir kararı da alınarak icra dosyasına sunulmadığına, bir başka anlatımla takibi sürdürmek ve satış talep etmek mümkün olduğuna göre iki yıllık süre işlemeye devam eder.
O halde, mahkemece, iki yıllık sürede satış istenmemesi sebebiyle takip düştüğünden ve takibin düştüğü tarihten sonra yapılan işlemler yok hükmünde olacağından ihalenin feshi isteminin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin ( 1 ). fıkrasının ( e ) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yorumlar
Yorum Gönder