Ana içeriğe atla

İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİPTE,İLK SATIŞ TALEBİ SÜRESİNDE İSE SONRAKİ SATIŞ TALEPLERİNİN SÜRESİNDE OLMAMASI İHALENİN FESHİNİ GEREKTİRMEZ

.
T.C.     YARGITAY 12. Hukuk Dairesi    ESAS NO : 2020/7008  KARAR NO : 2020/9085    

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı ... Şirketi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu tarafından, hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte, diğer fesih nedenleri ile birlikte İİK’nın 150/e maddesi uyarınca süresinde satış istenmemesi nedeni ile takibin düştüğü ileri sürülerek 18.9.2018 tarihli ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece davanın reddi ile borçlu aleyhine para cezasına yer olmadığına karar verildiği,

Borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince;  ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalıya yönelik şikayetin pasif husumet yokluğundan usulden reddine, ihalenin feshi şikayetinin kabulü ile İİK'nın 150/e maddesi uyarınca satış isteme süresi dolduğundan takibin düşmüş olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK'nun 150/e maddesinin, icra emri tebliğ tarihi itibari ile uygulanması gereken hükmünde; "Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet 6 ay içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet bir sene içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Dairemizin değişen içtihatlarına göre, anılan maddede düzenlenen altı ay ve bir yıllık sürelerin hesabında icra emrinin tebliğinden itibaren ilk satış talep tarihi esas alınmaktadır.

Somut olayda, örnek 6 numaralı ödeme emri borçluya 21.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, alacaklı vekili tarafından taşınmazın satışı 07.04.2015 tarihinde istenilmiş ve süresi içinde geçerli satış avansı yatırıldıktan sonra satış kararı verilerek 09.08.2017 tarihinde ihale edilmiş, 16.08.2017 tarihinde ihalenin feshi davası açılmış ve mahkemece ihalenin feshi davasının kabulüne karar verilmiştir.

Bu durumda, ilk satış talebi yasal süresinde yapıldığına ve satış talebinin geri alınması da söz konusu olmadığına göre, sonraki satış talebinin bir yıllık sürede olmaması sonuca etkili olmayıp, yasada belirtilen sürenin satış talebi için öngörülmesi karşısında; satışın aynı süre içerisinde yapılmamış olması, usulüne uygun satış talebini ortadan kaldırmadığı gibi takibin İİK'nun 150/e maddesi gereğince düşmesi sonucunu doğurmaz.  O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçluların diğer istinaf nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde  hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı ... Şirketinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 22/06/2020 tarih ve ... K.sayılı  kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...