Ana içeriğe atla

Elektronik tebligatta tebellüğ tarihi elektronik tebligatın muhatabın elektronik posta hesabına ulaştığı veya okunduğu tarih olmayıp, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu olmaktadır.

YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ 23.01.2023 T. E: 2022/5416, K: 184 I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin mali açıdan zor duruma düştüğünü, borca batık durumda olmadıklarını, sunulu proje kapsamında borçlarını ödeyeceğini ileri sürerek, İİK 287. maddesi gereğince geçici mühlet talebinin kabulü ile müvekkili şirketin mal varlığının korunması için gerekli muhafaza tedbirlerinin alınmasını, devamında İİK'nın 286. vd. maddeleri gereğince konkordato kesin mühlet talebinin kabulü ile neticede İİK. 305 ve devamı maddeleri gereğince konkordatonun tasdikini talep etmiştir. II. CEVAP Müdahil alacaklı vekilleri sundukları müdahale dilekçeleri ile davaya müdahil olmuşlardır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirket yönünden İİK’nın 302/1 maddesinde aranan oy çoğunluğunun sağlanamadığı gerekçesi ile konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; çekişmeli ve rehinli alacaklar yönünden mahkemece karar verilmeden toplantı yapıldığını, ipotekli taşınmaz maliklerinin rücu hakkına dayanarak alacak kaydı yaptırabileceğinin dikkate alınmadığı, en büyük alacaklı Finansbank A.Ş.'nin iltihak süresi içerisindeki olumlu oyunun dikkate alınmadığı, şirketin borca batık olmadığı halde hatalı muhasebe hesabı ile borca batık olduğunun yazıldığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karar tarihinin 17/07/2020 olduğu, davacı vekilinin, 05/08/2020 tarihinde süre tutum dilekçesi sunduğu, istinaf harçlarını yatırdığı, 15/10/2020 tarihinde ''Karar henüz tebliğ edilememiştir. Uyapta görüldüğü üzere kararda ilgili kişiler yanlış yazılmıştır. Maddi hata düzeltilerek kararın tebliğini talep ederiz'' şeklinde beyan dilekçesi sunduğu, mahkemece 15/09/2021 tarihinde ek kararla ilgili kişilere dair maddi hatanın düzeltildiği, davacı vekiline gerekçeli kararın 23/03/2022 tarihinde ek kararın 28/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının gerekçeli istinaf dilekçesini 05/04/2022 tarihinde ibraz ettiği, gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarih dikkate alındığında, davacı vekilinin gerekçeli istinaf dilekçesini sunması için son süre 04/04/2022 tarihi olmasına rağmen davacı vekili tarafından süresi içerisinde gerekçeli istinaf başvuru dilekçesi sunulmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 352/1-c maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. B. Temyiz Gerekçeleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüş, ek olarak davalı isimlerinin hatalı olarak yer aldığı kararın tebliğ tarihi olan 18.03.2022 tarihinin dikkate alınarak istinaf talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu, ek kararının tebliğ tarihinin dikkate alınması gerektiğini, süresinde kararın istinaf edildiğini ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir. C. Gerekçe 1-Uyuşmazlık Konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir. 2- İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-c, 346/1, İcra ve İflas Kanunu’nun İİK’nın 286 vd., 302/4, 308/c-3 maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesi 3-Değerlendirme 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinde, muhatabın elektronik tebligatı tebellüğ etmiş sayılacağı tarihe ilişkin özel bir düzenleme yapılmış olup, bu düzenlemede "Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Bunun sonucu olarak elektronik tebligatta tebellüğ tarihi elektronik tebligatın muhatabın elektronik posta hesabına ulaştığı veya okunduğu tarih olmayıp, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu olmaktadır. Somut olayda, gerekçeli karara ilişkin tebligatın alıcısı tarafından açıldığı tarih 18.03.2022 olup, alıcının hesabına iletilmesine müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayıldığı tarih ise 23.03.2022; ek karara ilişkin tebliğin ise alıcısı tarafından açıldığı tarih 23.03.2022 olup, alıcının hesabına iletilmesine müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayıldığı tarih ise 28.03.2022 olduğu, istinaf kanun yoluna başvuru süresinin ek kararın tebliğ tarihi olan 28.03.2022 tarihinden itibaren başladığı ve davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru tarihinin 05.04.2022 olduğu dikkate alındığında kararın süresinde istinaf edildiği ve istinaf incelemesi yapılması gerektiği halde süresinde yapılmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin reddinin doğru olmadığı anlaşılmış olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeple Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...