T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1106
KARAR NO : 2024/1564
KARAR TARİHİ : 24/12/2024
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın Çankırı şubesi ile davalı arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye dayalı olarak davalıya kullandırılan kredilerin geri ödememesi üzerine hesapların kat edildiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen davacı banka alacağının ödenmediğini, alacağın tahsilini teminen Ankara 27. İcra Müdürlüğünün ..... esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptaline ve takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, alacaklı tarafından Ankara 27. İcra Müdürlüğünün..... esas sayılı icra dosyasına sunulan ödeme emri ekindeki kredi sözleşmesinde teminat olarak gayri menkul ipoteği bulunduğundan İİK'nun 45.maddesinde yer alan rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabileceği, ancak rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise kalan alacağın iflas veya haciz yolu ile takip edeceği hükmü gereğince alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yerine ilamsız takibi söz konusu olduğundan davanın reddi gerektiğini, aynı alacak için takip bulunduğundan derdestlik itirazlarında bulunduklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; İİK'nun m.45/1 "Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir." düzenlemesi uyarınca davacı bankanın öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaparak rehin tutarının alacağa karşılamadığının anlaşılması halinde ilamsız takip yoluna başvurması gerekmekte olup somut uyuşmazlıkta davacı banka tarafından öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip başlatılmış ise de ilamsız takip talebinde gösterilen toplam 3.389.174,91 TL alacağı, ödeme emrinde talep edilen 500.000,00 TL asıl alacak tutarını ve bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle tespit edilen 3.646.200,04 TL toplam alacağı aşan tutarda birinci derecede 5.000.000,00 TL ipotek teminatı bulunmakta iken davacı yanın 15.11.2018 tarihinde ilamsız takip başlatmasının İİK 45/1 maddesine aykırılık teşkil ettiği, her ne kadar davacı tarafça henüz kesinleşmeyen 20.12.2019 tarihli ihale ile ipotekli taşınmazın 1.736.000,00 TL tutar ile alacağa mahsuben davacı bankaya ihale edildiği ve bu tutarın alacaklarını karşılamadığı ileri sürülmüş ise de ipoteğin paraya çevrildiği tarih işbu davanın açıldığı tarihten sonra olup ilamsız takip tarihi itibari ile İİK'nun 45.maddesindeki koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden ve davacı bankanın 15.11.2018 ilamsız takip tarihi itibari ile alacak tutarını aşan ipotek teminatı bulunmakla davalı yanın bu savunmasına itibar edilmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ankara 5. İcra Müdürlüğünün ...... Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip konusu 3 adet gayrimenkulün dava dışı ..... Un Sanayi Limited Şirketinin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere düzenlendiğini, bu gayrimenkullerden sadece 136 ada 82 parseldeki gayrimenkulün aynı zamanda davalı şirket borcunun teminatı olduğunu, ancak ..... Un Sanayi Limited Şirketinin davalı şirkete kaynaklanan borçların teminatı olmadığını, ipotekli takibin 16/02/2017 tarihinde başlatıldığını, teminat mektubunun 21/08/2017 tarihinde nakde çevrildiğini, ipotek takibine yalnızca ..... Un Sanayi Limited Şirketinin borçlarının temin edildiğini ve 8.773.963,45 TL üzerinden takip başlatıldığını, takip miktarı ve ipotekteki sıralar dikkate alındığında ipotek takibinin dava dışı ....... Un Sanayi Limited Şirketinin borçlarını tamamen karşılamayacağını, rehin açığı oluşacağının açık olduğunu, bilirkişi raporunda bu hususta değerlendirme yapılmadığını, 136 ada 77 parselde davacının ipoteğinin 2. ve 3.derecede yer alması ve dava dışı Vakıfbank'ın başka bir dosyadan 8.000.000,00 TL'yi aşan alacağının bulunması karşısında bu gayrimenkuldeki satıştan davacıya pay düşme imkanı bulunmadığını, yine 385 ada 1 no'lu parselde de davacı yararına 2.dereceden ve......Un Sanayi Limited Şirketinin borçları için ipotek tesis edildiğini, gayrimenkulün satışı halinde 1.derecedeki ..... Bankası alacağını ancak karşılamakta olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; arabuluculuk sürecinde müvekkili şirkete davet yapılmadığını, arabuluculuk tutanağının yokluklarında düzenlenmiş olup, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili yönünde başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali talebine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, hesap ekstreleri, ipotek akit tabloları, arabuluculuk tutanağı, Ankara 5. İcra Müdürlüğünün..... esas sayılı dosyası ve sair deliller dosya arasında mevcuttur.
Ankara 27. İcra Müdürlüğünün .....esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalıya karşı 500.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibinin davalı borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde borca ve fer'ilerinin itiraz etmesi üzerine durdurulduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Ankara 5. İcra Müdürlüğünün ..... esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı ..... Bankası A.Ş tarafından borçlu ..... Lisanslı Depoculuk Sanayi ve Ticaret A.Ş., ..... Un San Ltd.Şti hakkında 8.773.963,45 TL toplam alacak talibi ile toplam limiti 18.000.000,00 TL olan ipoteklerin paraya çevrilmesine ilişkin takibin 23.08.2017 tarihinde başlatıldığı, takip dosyası kapsamında davalı .... Lisanslı Depoculuk Sanayi ve Ticaret A.Ş davacı bankaya karşı her türlü sözleşmeden doğan borçlarını teminat altına almak üzere davalıya ait..... 136 Ada 82 Parsel üzerinde 5.000.000,00 TL bedelle birinci dereceden ipotek verildiği anlaşılmış, davacı vekili 07.01.2022 tarihli dilekçe ve ekleri ile taşınmazın 20.12.2019 tarihli ihalede 1.736.000,00 TL tutar ile alacağa mahsuben davacı bankaya ihale edildiği, ihalenin feshi davasının istinaf aşamasında olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Ankara 5. İcra Müdürlüğünün ......esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı ile dava dışı ..... Un San Ltd.Şti'ne karşı toplam 8.773.963,45 TL alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, toplam ipotek limitinin 18.000.000,00 TL ve takip tarihinin 16/02/2017 tarihi olduğu, takip konusu 136 ada 82 parsel sayılı taşınmazın 20/12/2019 tarihinde 1.736.000,00 TL bedelle davacı bankanın alacağına mahsuben davacıya satıldığı anlaşılmıştır.
12/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ile davalı arasında 16.09.2015 tarihli 2.335.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında davalı şirket lehine 17.09.2015 tarihli 17.09.2017 vadeli 2.335.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubu düzenlendiği, 21.08.2017 tarihli yazılı talep üzerine davacı banka tarafından 23.08.2017 tarihinde teminat mektubu nakde çevrilerek tazmin edildiği, davacı tarafından .... Noterliği aracılığı ile 25.08.2017 tarihli ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin davalıya 07.09.2017 tarihinde tebliğ edildiği, .... 136 Ada 82 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerine birinci dereceden 5.000.000,00 TL ipotek tesis edildiği, bu bağlamda davalı şirkete kullandırılan teminat mektubu kredisinin ipotek teminatı altında olduğunun anlaşıldığı, takip talebinde gösterilen banka alacağı 500.000,00 TL olmakla birlikte yine takip talebinde davalının toplam borcunun 3.389.174,91 TL olduğunun belirtildiği, ipotek miktarının takip talebinde gösterilen her iki tutarında üzerinde olduğu, davacı tarafından başlatılan takibin İİK 45 maddesine aykırı olduğu, tazmin olunan teminat mektubu tutarı için tazmin tarihinden temerrüt tahine kadar %36 oranında temerrüt tarihinden takip tarihinde kadar ise %58 oranında faiz uygulanarak takip tarihi itibariyle davacının tazmin edilen teminat mektubundan kaynaklanan alacağının 2.335.000,00 TL asıl alacak, 1.248.446,00 TL işlemiş faiz, 62.422,33 TL BSMV, 331,04 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 3.646.200,04 TL olduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı banka ile davalı arasında 16.09.2015 tarihli 2.335.000,00 TL bedelli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi akdedildiği, davalı lehine düzenlenen 2.335.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubunun tazmin talebi üzerine 23.08.2017 tarihinde davacı banka tarafından 2.335.000,00 TL'nin muhatap hesabına ödendiği, bankaca yapılan ödeme nedeniyle davalı hakkında teminat mektubu kredisinden kaynaklanan alacağın ödenmesi talebi ile 25.08.2017 tarihli ihtarname keşide edilerek 15.11.2018 tarihinde dava konusu ilamsız takip başlatıldığı, takip talebinde takip tarihi itibariyle alacak tutarı 2.335.000,00 TL asıl alacak olmak üzere ferileri ile birlikte toplam 3.389.174,91 TL gösterilmekle birlikte davalı borçludan 500.000,00 TL asıl alacak talep edildiği, davalı borçlu tarafından dava konusu sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin teminatını teşkil etmek üzere 17.09.2015 tarihinde birinci dereceden tesis edilen 5.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, davacı banka tarafından ayrıca Ankara 5. İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı takip dosyasında 16.02.2017 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.
İcra İflas Kanunu'nun 45.maddesinde; "Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği" düzenlenmiş olup, İİK.nun 45.maddesi hükmüne göre rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabilir. Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. Buna göre, alacak ipotek ile teminat altına alınmış ise alacaklı öncelikle ipoteğe müracaat etmeli, buradan alacağını tahsil edemez veya ipoteğin teminat altına aldığı miktarı aşan bir kısım olursa bu miktar için ilamsız icra takibi yapmalıdır.
Anılan hükümden anlaşılacağı üzere davacı bankanın rehinle temin edilmiş olan alacağını sadece rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaparak tahsilini talep edebilecektir. Bir başka anlatımla alacak rehinle temin edilmiş ise, davacı banka borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapamaz.
Somut olayda, davalı şirketin kredi borçlarının teminatı olarak dava dışı ..... Un San Ltd.Şti'ne ait 136 Ada 82 Parsel üzerinde, 17/09/2015 tarihli 5.000.000,00 TL limitli 1.derecede süresiz ipotek tesis edildiği, her ne kadar davacı yanca söz konusu ipoteğin paraya çevrilmesi istemiyle Ankara 5. İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı dosyasında davalı şirket ve ipotekli taşınmaz maliki olan dava dışı.... Un San Ltd.Şti aleyhine 16/02/2017 tarihinde icra takibi başlatılmış ise de, eldeki dava konusu icra takip tarihi olan 16/11/2018 tarihi itibariyle ipotekli takibin derdest olup, davalı şirketin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen 136 ada 82 parsel sayılı ipotekli taşınmazın henüz satılmadığı, dolayısıyla eldeki dava konusu takip tarihi itibariyle takipte talep edilen alacak miktarını karşılayıp karşılamadığının belli olmadığı, ipotek limitinin alacak miktarından fazla olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince İİK'nın 45. maddesi gereğince davanın reddine dair yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince;
6325 Sayılı HUAK 18/A-11 maddesi "Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
" hükmünü içermektedir.
Somut olayda, dava tarihinden önce davacı tarafından dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucuğa başvurulmuş olup, 2019/18342 dosya numaralı arabuluculuk toplantısının ilk oturumuna davalı şirketin katılmadığı, yalnızca davacı banka ile arabulucunun katıldığı, 06/01/2020 tarihli son tutanakta davalının başvuru formunda belirtilen .........18 48 no'lu telefonunun arandığı ve geçersiz bir numara olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine araştırmaları neticesinde .......78 17 no'lu telefona ulaşıldığı ve çıkan şahsın bu telefonun karşı taraf .....Lisanslı Depoculuk Sanayi Ve Ticaret A.Ş.'ye ait olmadığının belirtilmesi üzerine 31/12/2019 tarihli davet mektubunun belirtilen adresine Yurtiçi Kargosunun ......8420 gönderi kodu ile gönderildiği, fakat sorgulamaları neticesinde gönderinin ulaşmadığı bilgisinin edinildiği, başka herhangi bir adres tespitinin yapılamadığı belirtilerek davalı şirketin toplantıya katılmadığı ve bu şekilde anlaşmanın sağlanamadığı yazılı ise de, davalının arabuluculuk son tutanağında yazılı adresinin ".........ÇANKIRI " olduğu, yine davacı yanca davalı şirkete gönderilen ödeme emrinde aynı adres yazılı olup, bu adrese çıkarılan ödeme emrinin davalının adresinin "..... ANKARA" adresi olup, bu adrese sevk edildiğini yazılı olduğu, icra dosyasına sunulan vekaletnamede ise davalının adresi olarak "..... Çankırı" şeklinde yazılı olduğu, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde de yine "...... Çankırı" adresinin yazılı olup, davacı yanca davalıya gönderilen 25/08/2017 tarihli hesap kat ihtarnamesinde de yine "...... Çankırı" adresinin yazılı olduğu ve davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin de ".....Çankırı" adresi olduğu anlaşılmakta olup, arabuluculuk görüşmelerinden önce davalı şirkete telefonla ulaşılamadığı arabuluculuk görüşmelerine ilişkin tebligatın da davalının ne ticaret sicilde yazılı adresine, ne genel kredi sözleşmesindeki adresine, ne de davacı bankaca davalıya gönderilen hesap kat ihtarnamesi veya ödeme emrinde yazılı adresine gönderilmediği ve davalının başka bir suretle arabuluculuk görüşmelerinden haberdar edildiğine ilişkin iddia ve delil ileri sürülmediği, bu suretle davalının geçerli bir mazeret göstermeksizin arabuluculuk toplantılarına katılmadığının kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verildiği ve davacının dava açmakta haksız olduğu gözetilerek davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiş, davalı yanca yargılama gideri yönünden istinaf itirazları ileri sürülmediğinden kamu düzenine ilişkin olmayan bu husus re'sen gözetilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi8ne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B)1-Davanın REDDİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/12/2024
YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...
Yorumlar
Yorum Gönder