Ana içeriğe atla

Sürenin son gününün cumartesi gününe gelmesi halinde, tatili takip eden ilk iş günü dilekçenin verilmesi gerekir.

Yargıtay HGK 21.01.2009 T. E:14-831, K:3 Davacı-karşı davalı vekilinin, Hukuk Genel Kurulu’nun 16.07.2008 gün ve 2008/14-496-502 sayılı bozma ilamına ilişkin 09.09.2008 tarihli karar düzeltme dilekçesi, Hukuk Genel Kurulu’nun 05.11.2008 gün ve 2004/14-700-659 sayılı ilamıyla süre yönünden reddedilmiş; davacı-karşı davalı vekili, 28.11.2008 günlü dilekçesiyle, iş bu ret kararının maddi hataya dayalı bulunduğunu, gerçekte söz konusu dilekçenin yasal süre içerisinde verilmiş olduğunu ileri sürmek suretiyle, dosyanın yeniden ele alınmasını ve esasının incelenmesini istemiştir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 175. maddesi “Her sene bilumum mahkemeler Ağustos'un birinden Eylül'ün beşine kadar tatil olunur.” hükmünü taşımakta; 177.maddede ise “Bu kanunun tayin ettiği mühletlerin bitmesi tatil zamanına tesadüf ederse bu müddetler ayrıca bir karar vermeğe lüzum olmaksızın tatilin bittiği günden itibaren yedi gün evvel uzatılmış addolunur.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümlere göre; adli tatilde bakılamayacak olan davalarla ilgili olarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu tarafından belirlenen sürelerin son günü adli tatile rastladığı takdirde, bu süreler, adli tatilin bittiği günden itibaren yedi gün uzatılmış sayılır. Önemle vurgulanmalıdır ki; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 177. maddesinde öngörülen yedi günlük uzama, sadece sürenin adli tatil içerisinde bitmesi, eş söyleyişle, sürenin son gününün adli tatil içerisinde kalması halinde mümkündür. Buna karşılık, sürenin son günü adli tatilin bitiminden sonraki bir tarihe rastladığı takdirde, herhangi bir uzama söz konusu olamaz. Adli tatilin bitiminden sonraya rastlayan son günün resmi tatil olması da bu yönden sonuca etkili değildir. Somut olayda; Hukuk Genel Kurulu’nun 16.07.2008 gün ve 2008/14-496-502 sayılı bozma ilamı davacı-karşı davalı vekiline 22.08.2008 günü tebliğ edilmiş, 15 günlük karar düzeltme süresi 06.09.2008 C.rtesi günü sona ermiş, karar düzeltme talebine ilişkin dilekçe ise 09.09.2008 Salı günü verilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 175. maddesi uyarınca adli tatil, her yılın eylül ayının beşinci günü sona erer. Dolayısıyla, yeni adli yıl, o yılın altı eylül günü başlar. Somut olaydaki gibi, 15 günlük karar düzeltme süresinin bittiği 06.09.2008 gününün resmi tatil günü olan cumartesiye rastlaması, bu hükmün uygulanması yönünden sonuca etkili değildir ve 177.madde uyarınca yedi günlük uzama böylesi bir durumda söz konusu olamaz. O halde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 162. maddesi uyarınca karar düzeltme dilekçesinin en geç, tatili takip eden ilk mesai günü olan 08.09.2008 pazartesi günü verilmesi gerekirdi. Olayda, karar düzeltme dilekçesi 09.09.2008 Salı günü verilmiş olmakla, yasal süre içerisinde verilmemiştir ve bu nedenle dilekçenin reddine ilişkin Hukuk Genel Kurulu’nun 05.11.2008 gün ve 2004/14-700-659 sayılı ilamı maddi hataya dayalı değildir. Hal böyle olunca; davacı-karşı davalı vekilinin maddi hata iddiasına dayalı 28.11.2008 günlü dilekçesinin de reddi gerekir. SONUÇ: Açıklanan nedenle davacı-karşı davalı vekilinin 28.11.2008 günlü dilekçesinin REDDİNE, 21.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...