Ana içeriğe atla

İpoteğin eski malikin borçlarının da teminatını oluşturması - borcun sona ermemesi sebebiyle ipoteğin fek edilemeyeceği

 T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2020/3010 K. 2021/1972 T. 3.3.2021 Davacı vekili, davacının davaya konu Konya İli Karapınar İlçesi Sandıklı Mah. .... ada ....parsele kayıtlı taşınmazı 28/09/2015 tarihinde tapu dairesinin 6654 yevmiye numaralı işlemi ile satın aldığını, davacı bu taşınmazı aldıktan sonra ipoteğin fekedilmesi için Ziraat Bankası Karapınar Şubesine ihtarname gönderdiğini, davalı banka tarafından söz konusu ihtarnameye cevap verildiğini, davalı bankaya ipoteğe konu borcunun ödendiğinin belirtilmesine rağmen söz konusu ipoteğin kaldırılmadığını, dava konusu ipoteğin ipotek tescil belgesinde belirtilen borç ödenmesinden dolayı kaldırılması gerektiğini, bu yönde davacının dava dışı üçüncü kişilerin ipotek kapsamı dışındaki borçlardan dolayı mesul tutulamayacağından ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını, eski maliki olan Nazım Sezer'in bankanın kurumsal şubesinde kredisi bulunduğu ve kredi de kefaletinin devam ettiğini ve banka borcunun da ödenmediğini, gayrimenkul malikinin Sude Tarım Ltd. Şti. yetkilisi Nazım Sezer olduğunu, borcun devam etmesinden dolayı fekkin mümkün olmadığından davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının davaya konu taşınmazı teminat ipoteği yükümlü olarak satın aldığı, dava tarihi itibariyle dava dışı borçlu şirketin davalı bankaya halen borcunun bulunduğunun tespit edildiği, ipotek akit tablosunun ekinde kararlaştırılan koşullarla taşınmazı satın alan davacının da bağlı olduğu, davalı bankanın taşınmazı satın aldıktan sonra dava dışı borçlu şirkete kredi kullandırmasında gerek banka mevzuatı gerekse ipotek akit tablosuna göre herhangi bir aykırılık olmadığı, davalı bankanın riski devam ettiği sürece ipoteğin fekki istenemeyeceğinden ve davacının ipotek akit tablosunda belirlenen koşullara göre dava dışı borçlu şirketin borçlarının ödendiğini kanıtlanması gerektiği halde yapılan yargılamada dava dışı şirketin halen davalı bankaya borçlarının devam ettiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 2018/1176 Esas ve 2019/482 Karar sayılı ve 10/04/2019 tarihli kararında, dava tarihi itibariyle dava dışı borçlu ve dava dışı şirketin davalı bankaya halen borcunun bulunduğu sözleşmede davacının herhangi bir sıfatla yer almadığı gibi bu sözleşmede ipoteğin ayrılmaz parçası olan sözleşmeye herhangi bir atıf yapılmadığı, davalı bankaca da dava konusu ipoteğin teminatını teşkil ettiği sözleşmeden kaynaklanan banka alacağı bulunmadığının belirtildiği, buna göre dava konusu ipoteğin sebebini teşkil eden borcun sona erdiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir. İşbu karara karşı davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. KARAR: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.640,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 03/03/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...