Ana içeriğe atla

Kefil tarafından verilen ipotek, kefalet borçlarının güvencesini teşkil etmek için değil, asıl borçlunun borçlarının güvencesini teşkil etmek için tesis edilmişse, alacaklı kefil hakkında ihtiyati haciz talep edebilir.

T.C. YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI Esas Karar 2016/11680 2016/8414 25.10.2016 Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/06/2015 tarih ve 2015/332-2015/333 D. İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi Rahime Tercan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyari hacze itiraz eden, rehinle temin edilmiş alacaklar için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, talep eden ile asıl borçlu arasında akdedilen kredi sözleşmesinin müşterek ve müteselsil kefili olduğunu aynı zamanda, maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde kefalet borcuna karşılık ve kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere ipotek tesis ettiğini, mal kaçırma durumu olmayıp, muayyen bir yerleşim yeri bulunduğundan hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini iddia edilen alacağını da likit olmayıp, yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı, müvekkili ile asıl borçlu arasında akdedilen kredi sözleşmesinin müşterek ve müteselsil kefili olan itiraz edenin vermiş olduğu ipoteğin kefaletin teminatı olarak değil, asıl borçlunun borçlarına teminat olarak verildiğini, ihtiyati haciz talep şartlarının bulunduğunu savunarak, itirazın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İİK' nın 257.maddesinde ihtiyati haciz nedenleri sayılmış olup, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir borcun alacaklısının ihtiyati haciz isteyebileceği, itiraz eden tarafından verilen ipoteğin kefilin kefalet ettiği miktar için değil, asıl borçlunun borcunu teminat altına almak için konulduğundan ve itiraz eden kefilin kefaletten kaynaklı borcunun rehinle teminat altına alınmış olduğundan söz edilemeyeceğinden itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu)'nun tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu)'nun bütün temyiz itirazlarının reddiyle usu) ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...