Satış isteme süreleri kamu düzenine ilişkin olup, icra müdürlüğünce re'sen gözetilir. Bu husus kamu düzenine ilişkindir.
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 02.11.2015 E: 23442, K: 26278
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlunun diğer fesih nedenleri ile birlikte yasal süresi içinde satış istenmediğinden 687 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmaz ihalesi usulüne uygun yapıldığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK.'nun 106. maddesi hükmü uyarınca; ''Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.'' Aynı Kanun'un 110. maddesine göre ise; ''Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.''
Hemen belirtmek gerekir ki, yukarıda değinilen maddelerde yer alan satış isteme süreleri hak düşürücü nitelikte olup; icra müdürü satış talebinin öngörülen süreler içinde yapılıp yapılmadığını re'sen gözetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi, İİK.'nun emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Öte yandan, taşınmazın tahmini değerinden fazla bir bedelle satılmış olması mutlaka ve tek başına zarar unsurunun gerçekleşmediği anlamına gelmez. Nitekim, geçerli bir satıştan söz edebilmek için satış talep tarihinde geçerli bir haczin varlığı ön koşul ve yasanın amir hükmünün gereği olup; ortada geçerli bir haciz yokken satışın yapılması başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Belirtilen durumda, taşınmazın satışa çıkarılmasında, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde dahi satılsa, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğunun kabulü gerekir.
O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve kurallar doğrultusunda İİK.'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi isteminin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yorumlar
Yorum Gönder