Ana içeriğe atla

Çek zamanaşımı - çeklerde 6 ay olan zamanaşımı süresi 3 yıla çıkarılmıştır. 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, çekin ibraz süresinin bitim tarihinin yasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra olması gerekmektedir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/27354 Esas 2013/4250 Karar 14.12.2013 Çeke dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu takibin kesinleşmesinden sonra 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını belirterek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesi ile değiştirilen 6762 Sayılı T.T.K.'nun 726. maddesine göre zamanaşımının 3 yıl olarak dikkate alınması gerektiği, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı belirtilerek istem reddedilmiştir. 03.02.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesiyle değişik 6762 Sayılı TTK 'nun 726. maddesinde; "Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar" düzenlemesi yer almaktadır. İlke olarak, herhangi bir kanun veya düzenleyici kural, hukuksal sonuçlarını yürürlüğe girdiği tarihten sonrası için doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da, yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilememeleri, yani, geçmişe etkili olmamalarıdır. Yasaları uygulama durumunda bulunanlar, başta mahkemeler olmak üzere, onları geriye yürür sonuçlar doğuracak şekilde yorumlamamakla yükümlüdürler. Hukuk güvenliği bunu gerektirir. Kanun koyucu bu kaidenin aksine düzenleme yapabilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun; 09.03.1988 tarih ve 1987/2-860 E., 1988/232 K.; 13.10.2004 gün ve 2004/10-528 E., 2004/533 K; 06.04.2005 tarih ve 2005/10-183 E., 2005/241 K sayılı kararları da aynı yöndedir. Bundan ayrı, devam eden uyuşmazlıklarda, tamamlanmamış hukuki durumlara yeni yasa veya düzenleyici kural, "derhal yürürlüğe girme" (I'etfet immediat de la loi novelle) niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Tamamlanmış hukuki durumların yeni yasa veya düzenleyici kuraldan etkilenmemesi, kazanılmış hakların saklı tutulması gereğinden kaynaklanan bir sonuçtur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesi hükmüne göre, Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. Kazanılmış hak kavramı, her ne kadar açık bir biçimde Anayasa'da düzenlenmemiş ise de, bunun hukuk devleti kavramının temel taşlarından biri olduğu ve Anayasa'nın bünyesinde mündemiç bulunduğu, Türk Kamu Hukuku'nda, öğretide ve yargısal kararlarda benimsenmektedir. 6273 Sayılı Kanun'un 7.maddesi ile 6762 Sayılı TTKnun 726.maddesinde yapılan değişiklikle çeklerde 6 ay olan zamanaşımı süresi 3 yıla çıkarılmıştır. Yukarıda açıklanan ilkelere göre değişikle getirilen 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, çekin ibraz süresinin bitim tarihinin yasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra olması gerekmektedir. Somut olayda zamanaşımı şikayetine konu olan takip konusu çekin keşide tarihleri 30.09.2008 olup, ibraz süresinin bitim tarihi 6273 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, çekler 6 aylık zamanaşımı süresine tabidir. O halde mahkemece, bu durum dikkate alınarak 6 aylık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğundan bahisle istemin reddi isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...