Şikayet konusu kararın verilmesinde ve dava açılmasına sebebiyet verilmesinde davalıya atfedilecek bir kusur yoksa, davalı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderine takdir edilemez.
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 16.06.2021 1967 ESAS 6562 KARAR
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılardan .... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş. Başkan Kocaman tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından ilama dayalı olarak başlatılan takipte borçlunun, icra emri tebliğinden önce ödenen dosya borcu için alınan tahsil harcının iadesi talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetin dosya üzerinden incelenerek reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf talebinin yerinde olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile tahsil harcının alınması işlemine ilişkin müdürlük kararının iptaline karar verilerek davalı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedildiği görülmüştür.
HMK'nun 326. maddesi gereğince; kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Kural olarak, haksız dava açan veya haksız olarak aleyhine dava açılmasına sebebiyet veren kişi, bütün yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır. Ancak, kusuru olmaksızın hakkında dava açılan ve aleyhine hüküm verilen tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir.
Davada haklı çıkan tarafın, davasını vekille takip etmesi durumunda, lehine hükmedilen vekalet ücreti de, bir tür yargılama gideri olup, sorumlusu yine HMK'nun 326. maddesine ve yukarıda açıklanan kurala göre belirlenecektir.
Somut olayda; şikayet konusu kararın verilmesinde ve dava açılmasına sebebiyet vermesi konusunda borçluya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesi’nce şikayetin kabulü ile müdürlük kararının iptaline hükmedilmesinde, davada davalı olarak gösterilen ...... aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdiri isabetsiz olmakla, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir
SONUÇ : Alacaklılardan ......'nun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 17.12.2020 tarih ve 2020/476 E. - 2020/2602 K. sayılı kararının hüküm bölümünün “(2)” nolu ve (3) nolu fıkrasının davalı aleyhine olan vekalet ve yargılama giderlerine ilişkin kısımlarının hükümden tamamen çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 16/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi verildi.
Yorumlar
Yorum Gönder