Ana içeriğe atla

İhalenin feshi - taşınmaz muhammen bedelin üstünde ihale edildiğinde hukuk yarar koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği - ilanın milli gazetede yayımlanmasının gerekmediği

ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 32. HUKUK DAİRESİ 30.05.2024 2024/679 ESAS 2024/928 KARAR Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği, davacı vekili satış ilanının ulusal bir gazetede yayınlanması gerektiğini belirtmiş ise de satış kararına uygun olarak taşınmaz açık artırma ilanının yerel gazetede 20/09/2023 tarihinde yayınlandığı, satış ilanının mahalli gazetede yapılması yeterli olup, memurun işlemi İİK'nın 114/2 maddesine uygun olduğu, ilanın yurt çapında yayımlanan ulusal gazetelerden birinde ilan edilmesi hususu, her yöreden alıcısı çıkacak nitelikteki otel, fabrika ve benzeri gibi yüksek değerli yerler için olup görülmekte olan davaya emsal teşkil etmeyeceği, şikayetçi borçluya satış ilanı usulüne uygun tebliğ edilmediği belirtilmiş ise de satış ilanının şikayetçi şirkete 26/09/2023 tarihinde tebliğ edildiği ancak tebligatın adreste tanınmadığından iade edildiği, devamında satış ilanının şikayetçi şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine TK 35. Maddesine göre 16/10/2023 tarihinde tebliğ edildiği, yine satış ilanının şikayetçi borçlu vekili Av.......'ya 31/10/2023 tarihinde e-tebligat yolu ile tebliğ edildiği,kıymet takdir tarihinden itibaren iki yıllık süre içinde ihalenin gerçekleştiği, şikayete konu ..... ili, .... İlçesi, ..... Mahallesi, .... ada, .... parsel, ..... nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın muhammen değerinin 490.000,00 TL olarak belirlendiği, ihale bedelinin muhammen bedelinin üzerinde olduğu, taşınmazın ihale bedelinden daha yüksek bir bedel ile satılmasını engelleyecek bir usulsüzlüğün bulunmadığı da dikkate alındığında (Yargıtay 12. H.D'nin 22.11.2023 tarih, 2023/7221 esas- 2023/7652 karar sayılı ilamı) satış bedelinin muhammen bedelin üstünde olması hâlinde zarar unsuru oluşmayacağından, davada hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği, bu nedenlerle şikayetçi borçlu hakkında para cezası uygulanmamasına ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında dosya kapsamına, toplanan delillere, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Şikayetçi borçlu vekilinin Polatlı İcra Hukuk Mahkemesi 'nin 14/02/2024 tarih 2023/176 E. - 2024/35 K. sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...