Kredi Sözleşmesinde Belirtilen Adrese Gönderilen İhtarname Tebliğ Edilmemiş Olsa Bile Alacaklı Müteselsil Kefile Müracaat Edebilir
T.C.
YARGITAY
11.HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
Esas Karar
2013/5113 2013/9208
07.05.2013
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 43. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.12.2012 tarih ve 2012/622-2012/622 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Fatma Karaman Odabaşı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, borçlu şirket ile müvekkili arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi akdedildiğini, diğer borçlu gerçek kişilerin sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, sözleşme kapsamında borcun ödenmediğini, hesabın kat edildiğini, borçluların mal varlıklarını kaçırma, gizleme ve devretme eğilimi içerisinde olduklarını belirterek şimdilik borçlu şirket yönünden 75.750,60 TL, müşterek borçlu müteselsil kefil borçlular yönünden 66.000,00 TL alacağı karşılayacak miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan incelemede, asıl borçlu şirket yönünden ihtiyati haciz talep koşullarının oluştuğu ancak, müşterek borçlu müteselsil kefil durumunda bulunan borçlular yönünden TBK 586/1. maddesi uyarınca alacaklının kefil durumunda bulunan borçluya müracaat edebilmesi için asıl borçlunun ifada gecikmesi ve asıl borçluya çekilen ihtarın sonuçsuz kalmasının gerektiği, alacaklı banka tarafından hesap kat edilerek borcun ödenmesine ilişkin olarak asıl borçlu şirkete keşide edilen ihtarnamenin tebliğ edilemeden iade edildiği, kefil olan borçlular yönünden ihtiyati haciz talep koşullarının bu aşamada oluşmadığı gerekçesi ile talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili temyiz etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece asıl borçluya keşide edilen ihtarnamenin tebliğ edilemediğinden bahisle müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Ancak, alacaklı banka tarafından hesap kat edilerek borçlu ve kefillere ihtarname gönderilmiştir. İİK'nun 68/b maddesinde "borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır." düzenlemesi getirilmiş olup, kat ihtarının ilgili maddede belirtilen adrese tebliğe çıkarılması yeterli kabul edilmiştir. Buna göre, ihtiyati hacze konu kredi borcuna ilişkin olarak kat ihtarı çıkarıldığı ve borcun muaccel hale gelmiş olduğu anlaşılmakla, yazılı şekilde talebin kefiller yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın ihtiyati haciz isteyen alacaklı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz isteyen alacaklı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden alacaklıya iadesine, 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yorumlar
Yorum Gönder