Davada haksız çıkması hallerinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİK'nun 264/4). Bu konudaki şikayet, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup süreye de tabi değildir.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/25242
K. 2016/2671
T. 28.1.2016
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, alınan ihtiyati haciz kararı üzerine, mal varlığına haciz konulan borçlunun, ödeme emrine süresinde itiraz ettiğini ve itiraz alacaklıya tebliğ edildiği halde, İİK'nun 264/2. maddesi uyarınca alacaklının süresinde itirazın kaldırılması veya itirazı iptali davası açmadığını, bu sebeple ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını ileri sürerek, ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece talebin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Borçluya karşı genel haciz yolu ile takip yapmış olan alacaklı, takip kesinleşmeden (kendisine kesin haciz isteme yetkisi gelmeden, m.78) önce, hakkını tehlikede görmüş ve (aynı alacak için) borçlunun mallarına ihtiyati haciz koydurtmuş olabilir. Bu halde alacaklının, artık yeni bir takip talebinde bulunmasına (m.264,1) gerek yoktur. Fakat alacaklı, m. 264/2'deki sürelere uymak zorundadır; aksi halde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (md. 264/4). Buna göre borçlu ödeme emrine itiraz ederse, bu itiraz alacaklıya hemen tebliğ olunur. Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde, ya icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek (m. 68-70) veya genel mahkemede itirazın iptali davası açmak (m.67) zorundadır (m. 264,2 c.1 ve c.2). İcra mahkemesi itirazın kaldırılması talebini reddederse, alacaklının, bu ret kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde genel mahkemede borçluya karşı alacak davası açması gerekir (m. 264/2, c.3), (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, syf. 913 vd.).
Alacaklının bu müddetleri geçirmesi veya davasından veya talebinden vazgeçmesi veya takip talebinin, yasal sürenin geçmesi sebebiyle düşmesi veya HMK'nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılması ya da davada haksız çıkması hallerinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİK'nun 264/4). Bu konudaki şikayet, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup süreye de tabi değildir.
Somut olayda, borçluya örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, adı geçen vekilin yasal sürede (10.07.2015 tarihinde) icra dairesine itirazını bildirdiği, itiraz dilekçesinin ise, 21.07.2015 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Alacaklının, itiraz dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin.... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/585 Esas numaralı dosyasında görülen şikayeti hakkındaki dosya ile aynı mahkemede yaptıklarını beyan ettiği 2015/586 Esas sayılı itirazın kaldırılmasına yönelik başvuruya dair dosyanın incelenerek, ödeme emrine itirazın, alacaklıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, buna bağlı olarak alacaklının, İİK'nun 264/2. maddesinde öngörülen 7 günlük sürede itirazın kaldırılmasını isteyip istemediği araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
HÜKÜM : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yorumlar
Yorum Gönder