Ana içeriğe atla

(müteselsil kefalet) Müteselsil kefilin aynı zamanda rehin sahibi olması durumunda rehin bedeli düşüldükten sonra kalan tutar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilir. / İhtiyati haciz kararı verilmesi için kat ihtarnamesinin tebliğ edilmesi zorunlu değildir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 10.07.2007 tarihli E.6001 K.10525: ''İhtiyati haciz isteyen A...bank A.Ş. vekili, "davalılardan P... San. veTic. A.Ş. tarafından kullanılan 7 adet genel kredi taahhütnameleri gereğince spot kredi, işlek kredi, ticari artı para ve teminat mektubu kredisinin kullandırıldığını, genel kredi taahhütnamesini diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, genel kredi taahhütnamesinin 5. madde hükmü gereğince 22.06.2006 tarihinde kredi ilişkisinin kesildiğini ve davalılara kredi borçlarını ödemeleri için aynı gün noterden ihtar çekildiğini, risk toplamının miktar olarak 2.673.783,24 YTL olup, borçlular aleyhine teminat mektubu kredisinden kaynaklanan banka alacağı toplamı 28.588 YTL hariç olmak üzere diğer kredilerden kaynaklanan toplam borcunun 2.645.195,24 YTL olduğunu, davalı şirketin müvekkili lehine kredi sözleşmesi nedeniyle 230.000 YTL ipotek verdiğinden, şirket yönünden bu miktar indirilmek suretiyle ihtiyati haciz talep ettiklerini" ileri sürerek, "22.06.2006 tarihi itibariyle borçlu P... A.Ş. aleyhine 2.415.195,24 YTL için ve diğer davalı kefiller aleyhine 2.645.195,24 YTL için müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları kaydıyla menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ve banka mevduatları üzerine konulmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini" talep etmiştir. Mahkemece, "tüm dosya kapsamına göre, borçlulardan P... A.Ş. yönünden borcun ödenmediği ve İİK'nın 257. maddesindeki şartların var olduğu anlaşıldığından, 2.415.195,24 YTL ve diğer borçlular yönünden 2.645.195,24 YTL ve fer'ilerine yetecek miktarda mallarının ihtiyati haczine", şirket yönünden oybirliği ile kefiller için oyçokluğu ile karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden P... A.Ş., H., A., M. ve Reşit vekili, "müvekkillerinin kredi borçlarını düzenli olarak ödediklerini, bankanın hesap katına lüzum görmeksizin müvekkilinin hesabını kat ettiğini, ihtiyati haczin şartlarının bulunmadığını" savunarak, "ihtiyati haciz kararının iptâlini" talep etmiş, duruşmadaki beyanında "hesap kat ihtarnamesinde istenen alacakla ilgili taraflar arasında ticari işletme kredisinin bulunduğunu" savunmuştur. Mahkemece, "tüm dosya kapsamına göre, BK'nın 487. madde hükmü gereğince alacak rehinle temin edilmiş olsa dahi, müteselsil kefiller yönünden önce rehne müracaat kuralı ile bağlı olmaksızın ihtiyati haciz istenebileceği, ayrıca borcun muacceliyeti açısından ihtarın gönderilmiş olmasının ve hesabın kat edilmiş olmasının yeterli olduğu, tebliğ edilmese dahi muacceliyeti etkilemeyeceği, kaldı ki dosya kapsamına göre, borçluların hileli davranışlar içerisine girdikleri, mal kaçırdıkları aynı gün birbirine yakın tarihlerde anlaşmalı boşandıkları, borçlu şirketin ticari işletme rehni kapsamındaki malları İcra Müdürlüğü aracılığıyla rehni yok sayarak sattırdığı, ayrıca Ticari İşletme Rehni Kanunu uyarınca 10 gün içinde ticaret siciline tescil edilmeyen ticari işletme rehninin geçerli olmayacağı" gerekçesiyle, "itirazın reddine" karar verilmiştir. Kararı, alacaklı A.. bank A.Ş. vekili ve borçlular vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, borçlular vekilinin P...A.Ş., A., H. ve Raşit Yönünden tüm ve M. yönünden ise aşağıda (2) no'lu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Genel kredi taahhütnamelerinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olan M., aynı zamanda 18.10.2002 tarihli ipotek belgesi ile hem P... A.Ş.'nin borcundan dolayı hem de A...bank A.Ş.'ye herhangi bir nedenle doğmuş ve doğacak kendisine ait asaleten ve kefaleten borcundan dolayı teminat olarak toplam 230.000 YTL bedelle A...bank A.Ş. lehine 1. derece ve 1.sırada ipotek tesis etmiştir. Bu itibarla verilen ipotek anılan borçlunun kendi kefaletine de sair olduğundan mahkemece, bu borçlu yönünden ipotek limiti olan 230.000 YTL indirilmek suretiyle, ihtiyati haciz kararı verilmek gerekirken, yazılı şekilde tüm alacaklar için karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3- Alacaklı A...bank A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece "ticari işletme rehni varlığı yönünden; borçlu şirketin ticari işletme rehni kapsamındaki tüm malları İcra Müdürlüğü aracılığıyla rehni yok saymak suretiyle sattırdığı, fiilen rehin hakkını ortadan kaldırıcı işlemlerde bulunduğu" belirtilerek "itirazın reddine" karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakta ise de, "ticari işletme rehin sözleşmesinin yasal 10 günlük süreden sonra tescil edildiği" gerekçesiyle de "itirazın reddine" karar verilmesi dosya kapsamına uygun değildir. Zira; dosyada Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 16.12.2005 tarihli yazısında, Kayseri Yedinci Noterliği'nin 09.12.2005 tarihli Ticari İşletme Rehin Sözleşmesi'nin tescili için A..bank A.Ş. tarafından süresi içinde 16.12.2005 tarihinde başvurulduğu, işlemdeki eksiklik için Ticaret Sicil Memurluğu'nca süre verildiği, bundan sonra 22.12.2005 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Buna rağmen mahkemece, taraflarca aksi iddia edilmediği halde, hiçbir araştırma yapılmadan, sırf dosyada bulunan 22.12.2005 tarihli yazıda yer alan tarihlere göre Ticari İşletme Rehni Kanunu'nun 5. maddesi hükmü gereğince rehnin süresinde tescil edilmediğinden bahisle itirazın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, sonucu itibariyle doğru olan karar nedeniyle dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre alacaklı A...bank A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.''

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...