Ana içeriğe atla

Hakkında konkordato kesin mühlet kararı bulunan borçlu yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi İİK Md. 294 hükmüne aykırı değildir.

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

14. HUKUK DAİRESİ

E. 2018/1710

K. 2018/1220

T. 1.11.2018

Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İhtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK'nın 257. maddesinde gösterilmiş olup bunlar alacağın muaccel olması ve alacakla ilgili rehnin bulunmamasıdır. Sözü edilen maddede bunun dışında her hangi bir koşul öngörülmemiştir.
Somut olayda; alacaklı banka ile asıl borçlu şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığı, aleyhine ihtiyati haciz istenen diğer borçluların müteselsil kefil sıfatıyla bu sözleşmeyi imzaladığı görülmüştür. Kredi borcunun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek asıl borçlu şirket ile kefil adına noter kanalıyla kat ihtarnamesi gönderilmiştir. Kat ihtarının tebliğine dair tebliğ noter tutanağının dosyaya sunulduğu görülmüştür. Dolayısıyla talep tarihi itibariyle asıl borçlunun takip edildiği, yani hesabın kat edildiği ve kat ihtarının sonuçsuz kaldığı ihtilafsızdır.
Dosya kapsamında bulunan ipotek akit senedinden, alacaklı bankanın kredi borçlusu şirketten olan alacaklarının teminatını teşkil etmek üzere, kredi borçlusu şirket tarafından alacaklı banka lehine taşınmazı üzerinde 38.000.000 TL bedelle ipotek tesis edilmiş olduğu görülmüştür.
İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/485 Esas sayılı dosyasında asıl borçlu şirket tarafından 25.04.2018 tarihinde konkordato istemli davanın açıldığı ve mahkemece, 26.04.2018 tarihli tensip ara kararıyla borçlu şirket hakkında, mühlet içinde her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmiştir.
İİK'nın 294/1. Maddesinde; "Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez." şeklinde hüküm yer almaktadır.
O halde, yukarıdaki yasa hükmü ve asıl borçlu şirket hakkında konkordato geçici veya kesin mühletinin verilmesi, ihtiyati haciz kararı verilmesine engel değildir. Yasa hükmü, ihtiyati haciz kararının verilmesini değil, uygulanmasını engellemektedir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince borçlu şirket hakkındaki ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
6098 Sayılı TBK'nın 586 maddesi “kefil müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda ihtiyati haciz talep eden banka 16.07.2018 tarihli ihtarname ile hesabı kat etmiştir. İhtarname tebliğ edilmiş olmasına rağmen, hesabın katı sonrasında borcun ödendiğine dair belge bulunmadığı gibi, resmi ipotek senedi ve akit tablosu gereğince ipoteğin asıl borçlunun borcunun teminatı olarak verildiği, kefillerin kefalet borcunun teminini kapsamadığı gözetildiğinde, müteselsil kefiller yönünden nakdi alacak yönünden ipotek bedelinin mahsubu ile kalan nakdi alacağa hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
İİK'nın 257.maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği düzenlenmiştir. O halde, meri teminat mektup bedellerinin veya çek yapraklarından kaynaklı bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutarın depo edilmesi talep edilmiş olduğundan ve depo talebine dair miktar yönünden riski henüz gerçekleşmediğinden gayri nakit alacağa yönelik ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi isabetlidir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilmesine dair aşağıdaki karar tesis edilmiştir.

SONUÇ : Gerekçesi yukarda açıklandığı üzere;
İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun İİK 265/ son ve HMK.353/1.b.2.maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesinin, istinafa konu 30.07.2018 tarihli ihtiyati haciz kararının düzeltilerek borçlular hakkındaki ihtiyati haciz talebinin Dairemizce yeniden karara bağlanmasına, bu doğrultuda;
1- )İhtiyati haciz talep eden vekilinin borçlular hakkındaki ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile;
İİK'nın 257 vd. maddeleri uyarınca, asıl borçlu ....Tic.A.Ş. yönünden 9.344.205,21 TL nakdi alacak üzerinden;
Diğer borçlu kefiller yönünden ise 45.000.000 TL nakdi alacak üzerinden ihtiyati haciz kalebinin kabulüyle İİK'nın 257/1. maddesi gereğince bu borçluların, menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından yukarda gösterilen borca yetecek miktarla sınırlı olmak üzere İHTİYATEN HACZİNE,
2- )Daha önce yatırılan teminatla mükerrer olmamak kaydıyla, 45.000.000 TL alacağın %15'i oranında nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırılmasına ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ilk derece mahkemsine ibrazı halinde kararın infazı için örneklerinin alacaklı vekiline verilmesine,
3- )Fazlaya dair ihtiyati haciz istemin REDDİNE,
4- )Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına,
5- )Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 485,00- TL vekalet ücretinin borçlulardan alınarak alacaklıya ödenmesine,
6- )Alacaklı tarafından yapılan 59,10 TL yargılama giderinin borçlulardan alınarak alacaklıya ödenmesine,
7- )Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
8- )İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 35,90 TL istinaf peşin harcının talep halinde alacaklıya iadesine,
9- )Alacaklı vekili tarafından harcanan 98,10 TL başvuru harcı, 30,00 TL posta gideri olma üzere toplam 128,10 TL istinaf giderinin, borçlulardan alınıp alacaklıya verilmesine,
10-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine derhal gönderilmesine dair;
HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01.11.2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...