Ana içeriğe atla

İİK uyarınca hak düşürücü süre en son ilan tarihinden itibaren başlar (İflas sıra cetveline itirazın süresi, en son ilan edilen tarihten itibaren 15 gündür)



T.C.

YARGITAY

23. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/2524

K. 2016/5039

T. 14.11.2016

Davacı vekili, müvekkili ile davalı müflis şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle alacaklarının bulunduğunu, şirketin 27.05.2010 tarihinde iflas ettiğini, bu tarih itibariyle davalı müflisten 2.035.645,00 TL alacaklı olduklarını, iflas masası yaptıkları başvuru sonucu alacağın sadece 200.000,00 TL'sinin kabul edilmiş olduğunu, iflas tarihi itibariyle 2.035.645,00 TL olan alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresince davaya cevap verilmemiş yargılama aşmasında davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının ticari defter ve kayıtlarının, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, birbirini teyit ettikleri, dayanak kayıtlarının da mevcut olduğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı ve iflas tarihi itibariyle sıra cetveline kaydedilen ve tahsil edilen tüm alacaklar düştükten sonra davacının davalıdan 1.912.851,40 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne,... düzenlenen sıra cetvelinin iptaline, davacının 1.912.851,40 TL alacak üzerinden sıra cetveline kayıt ve kabulüne, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve davacı vekili ( katılma yolu ile ) temyiz etmiştir.
1-)Dava, alacağın iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir.
Dairemizin 19.01.2015 ve 11.02.2016 tarihli geri çevirme kararları gereğince davaya konu sıra cetveli İİK'nın 166. maddesinde belirtilen gazetelerde ilan edilmiş ise ilana dair gazete nüshalarının asılları ya da tarihleri anlaşılacak şekilde çektirilen onaylı fotokopileri ile davacı tarafın kayıt başvurusu sırasında tebliğe elverişli adres gösterip göstermediğine ve masraf avansı (İİK.m.223) verip vermediğine dair bilgiler talep edilmiş, .... dosyasının 16.03.2015 tarihli yazı cevabında sıra cetveli ilanının 27.12.2010 Tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde, 28.12.2010 tarihinde Antalya ‘da yayın yapan İleri Gazetesinde ve 04.01.2011 tarihinde .... genelinde yayın yapan Vatan Gazetesi'nde ilan edildiği, yine 10.03.2016 tarihli yazı cevabında ise davacı şirket tarafından masraf avansı verilmediği bildirilmiştir. Tebligat için gerekli giderler yatırılmamışsa dava
açma süresi ilânla başlar. İİK'nın 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterilir ve gerekli masrafı avans olarak yatırılırsa, süre itiraz edene yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Masraf yatırılmadığı halde tebligat yapılmış olsa bile bu kural yine geçerlidir. Kanunda öngörülen 15 günlük süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınmalıdır. Davacı tarafça masraf avansı yatırılmadığından iflas sıra cetveline itirazın süresi ilan tarihinden itibaren işlemeye başlayacağından itiraza uğrayan sıra cetveli en son 04.01.2011 tarihinde ilân edilmiş olup, dava ise 15 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 24.01.2011 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, tebliğ tarihi esas alınarak davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulü doğru olmamıştır.
2-)Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...