Ana içeriğe atla

İİK md. 164 uyarınca yapılan ilanda, en son gazete ilanının yapıldığı tarih dikkate alınır

T.C.

YARGITAY

23. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/6842

K. 2017/3070

T. 6.11.2017

Davacı vekili,....2. İflas Dairesi'nin 2011/1 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkili alacağının 23. sırada yer aldığını, ancak müvekkilinden önce 3. ve 8. sıralarda sıra cetvelinde yer verilen davalı alacaklının esasen müflis şirketin yönetim kurulunda görev yaptığını, davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalıya sıra cetvelinde ayrılan 3 ve 8. sıraların iptaliyle, müvekkilinin alacağının bu sıralara alınarak davalının alacağı payın müvekkilinin alacağı oranında müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüyle fazla olarak kaydedilen 2.014.634,00 TL alacağın davacının 23 numaralı alacağına mahsuben davacıya ödenmesine dair verilen kararın tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/1720 E., 2015/2652 K. sayılı ilamı ile davalı vekilinin temyiz istemi yönünden İİK'nın 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra yapıldığından reddine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabul edilen kısmı süresinde temyiz edilmediğinden kesinleşen kısım dışında kalan davacının temyiz itirazları yönünden ise İİK'nın 234/1. maddesi gereğince, davaya konu sıra cetvelinin 04.06.2012 tarihli Bolu Olay gazetesinde ve 05.06.2012 tarihli Ticaret Sicili gazetesinde yayınladığı, gazete asıllarının gönderildiği, sıra cetvelinin davacı vekiline 19.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 15.06.2011 tarihinde kayıt başvurusunda bulunduğu, ancak başvuru sırasında tebliğ için masraf yatırmadığı, davacının alacak başvurusunun sıra cetvelinin 23. sırasına kaydedildiği, 21.01.2015 tarihli yazı cevabına ekli olarak fotokopisi gönderilen 09.06.2012 tarihli Bugün gazetesinde sıra cetvelinin yayınlandığı, bu bilgilere göre kayıt başvurusu sırasında tebliğ masrafı vermeyen davacı tarafça, en son gazete ilanının yapıldığı 09.06.2012 tarihinden itibaren İİK'nın 235/1. maddesinde düzenlenen 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 28.06.2012 tarihinde davayı açtığı anlaşıldığından, davanın hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına dair özel dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek sonucu itibari ile doğru olan kararın düzeltirek onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 07,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...