Ana içeriğe atla

Borçluların İtirazının alacaklıya tebliğ edilmemesi halinde İİK 264/2. Maddesinde düzenlenen 7 günlük süre işlemeye başlamaz.


YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/31042

K. 2016/4415

T. 18.2.2016

KARAR : Alacaklının, başlattığı genel haciz yoluyla takipte borçlular borca itiraz dilelçelerinin alacaklıya tefhim edilmesine karşın İİK'nun 264/2 maddesi uyarınca yedi günlük yasal süresi içerisinde itirazın kesin kaldırılması veya itirazın iptali davası açılmadığını, ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
İcra ve İflas Kanunu'nun “İhtiyati haczi tamamlayan merasim” başlıklı 264/2. maddesinde; “İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.” hükmü yer verilmiştir.
Somut olayda, alacaklının genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak sebebiyle borçlular hakkkında 26.12.2014 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, Ticaret Mahkemesi'nin 31.12.2014 tarih ve 2014/577 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının takip tarihinden sonra dosyaya ibraz edildiği, örnek 7 ödeme emrinin borçluya 08.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve her iki borçlunun yasal 7 günlük süresi içerisinde 09.01.2015 tarihinde icra dairesinde borca itiraz ettiği ve icra memurunca 09.01.2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 264/2. maddesinde yer alan ve yukarda belirtilen yasal düzenleme uyarınca borçlunun itirazının hemen alacaklıya tebliğ edilmesi gerekir. Takip dosyası içerisinde yapılan incelemede borçluların itirazının alacaklıya tebliğ edildiğine dair tebligat evrakı yada icra tutanaklarında bu konuda bir tespit bulunmamaktadır. Borçluların itirazı alacaklıya tebliğ edilmediğine göre, itirazın kaldırılması veya iptali istemiyle açılacak davaya dair 7 gün süre işlemeye başlamaz.
O halde, mahkemece, alacaklı tarafından İİK'nun ihtiyati haczi tamamlayan merasim başlığı altında yazılı olan 264. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hükme uygun olarak ihtiyati haciz yapıldığından borçluların şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...