Ana içeriğe atla

İcra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişiye ait 6698 Sayılı Yasa'nın 3/1-d maddesi kapsamında kişisel veri niteliğinde bulunan tapu kaydı ve satış sözleşmelerinin icra müdürlüğünce celbinin istenemeyeceği - Avukatın yazılı başvuru ile tapu sicilinde inceleme yapabileceği

T.C.

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

23. HUKUK DAİRESİ

E. 2017/596

K. 2017/527

T. 31.3.2017


KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, icra müdürlüğünden borçlunun pasif tapu kaydı sorgusu yapılmasını talep ettiklerini, borçlu şirket hakkında pasif tapu kaydı çıktığını ancak müdürlükçe taşınmazların hangi tarihte kime ne bedelle satıldıklarının sorulması taleplerinin reddedildiğini belirterek icra müdürlüğü işleminin iptalini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafından dava dilekçesindeki sebeplerle istinaf isteminde bulunmuştur.
İcra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişiye ait 6698 Sayılı Yasa'nın 3/1-d maddesi kapsamında kişisel veri niteliğinde bulunan tapu kaydı ve satış sözleşmelerinin icra müdürlüğünce celbinin istenemeyeceği, aynı Yasanın 28/1-d maddesindeki yargısal organlara tanınan istisnanın, ancak uyuşmazlığın tarafları açısından geçerli olabileceği, Anayasa'nın 20/3. maddesine göre aynı zamanda temel haklardan olan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının, 6698 Sayılı Yasanın 28/1-d maddesinin geniş yorumlanması ile daraltılamayacağı, Mülkiyet hakkının korunması zımmında açılacak bir davanın taraflarını tespit edebilmek için 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2/3. maddesine ve Başbakanlık Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 2001/11 sayılı Genelgesine göre avukatın yazılı başvuru ile tapu sicilinde inceleme yapabileceği ve kanunda kısıtlı olarak öngörülen kişisel verilere ulaşma imkanının bu şekilde sağlanması ile hukuki denetimin de yapılabileceği bu verilere ulaşma imkanının birden fazla yolla sağlanması halinde, verilere kimlerin ulaştığının denetiminin zorlaşacağı nazara alınarak, icra müdürlüğü kararının isabetli olduğu, alacaklının hukuki menfaatinin, 3.şahısların Anayasa ile korunan özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakkından üstün tutulmasının mümkün olmadığı, belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/145 Esas ve 2017/131 Karar sayılı 07.02.2017 tarihli kararında sonucu itibariyle usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1. bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin olarak alındığından ve yeterli görüldüğünden, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, istinafa konu ihtilaf dava değeri dikkate alınarak İİK' nın 364. maddesi gereğince KESİN olmak üzere, 31.03.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...