Ana içeriğe atla

İflas erteleme davasında verilen ihtiyati tedbir kararı, alacaklıları mağdur etme yolu olarak kullanılamaz - İhtiyati tedbir kararından itibaren 9 yıllık sürenin geçmiş olması.

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ 18.02.2020 T. E: 2016/6662, K: 1073

K A R A R:
İstemde bulunan vekili, müvekkili şirketin borca batık durumda olduğunu ancak iflasın ertelenmesi ve iyileştirme projesinin uygulanması halinde borca batıklıktan kurtularak borçlarını ödeyebileceğini ileri sürerek, iflasının bir yıl süreyle ertelemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahiller vekilleri, şirketin iyileşmesinin mümkün olmadığını savunarak, talebin reddini istemiştirler.
Mahkemece davacı şirketin iflasının 05.04.2016 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir.
Kararı, müdahiller ... A.Ş., ... A.Ş., T. .... ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekilleri temyiz etmiştir.
Mahkemece verilen karar her ne kadar yeterli incelemeyi içermemekte ise de 23.06.2011 tarihli iflas erteleme kurumunun korumasını sağlayan ihtiyati tedbir karar tarihinden, dosyanın Dairemizde yapılan temyiz incelemesi aşamasına kadar aradan 9 yıllık bir sürenin geçmiş olduğu anlaşılmaktadir. İflas erteleme kurumunun alacaklıları mağdur etme yolu olarak kullanılmaması gerekir. İİK.nın mülga ancak derdest davalarda uygulanmasına devam olunan 179/b-7 maddesi mahkemece hakkında iflas erteleme kararı verilen şirketin mali durumuna ve kayyım raporlarına göre iyileşme ümidi bulunmaması halinde iflas kararının, borca batıklık halinden kurtulmuş olması halinde ise iflas erteleme talebinin reddine karar verilebileceği hükmünü taşımaktadır. Bu nedenlerle; mahkemece, istemde bulunan ... Ltd. Şti’nin borca batıklık durumunun tespiti açısından tekrar bilirkişi incelemesi yaptırılarak, borca batıklığının devam ettiğinin belirlenmesi halinde istemde bulunan şirket hakkında iflas kararı verilmesi, şayet şirketin borca batıklıktan kurtulmuş olduğunu tespiti halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu hususlarda inceleme yapılıp karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahiller ... A.Ş., ... A.Ş., T. Halkbankası A.Ş. ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bir kısım müdahiller yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.02. 2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...