Ana içeriğe atla

İcra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenilmesi yeterli olup diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmez. Bir başka anlatımla icra müdürlüğü kıymet takdiri yapılmamış olması ya da bir başka sebeple satış talebini reddedemez.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/9825

K. 2015/14587

T. 28.5.2015


KARAR : Borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda, haciz tarihi ile satış avansının yatırıldığı tarih dikkate alındığında haczin düştüğünü belirterek ihalenin feshini istediği, mahkemece, ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır.

09.02.2011 olan haciz tarihi itibarı ile uygulanması gereken İİK.nun 106.maddesinde; "İİK'nun 106.maddesinde alacaklının, haczolunan mal taşınmaz ise hacizden itibaren iki yıl içinde satılmasını isteyebileceği, 110. maddesinde ise yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı düzenlenmiştir.Bu düzenleme kapsamında, icra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenilmesi yeterli olup diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmez. Bir başka anlatımla icra müdürlüğü kıymet takdiri yapılmamış olması ya da bir başka sebeple satış talebini reddedemez.

Somut olayda, alacaklının talebi ile satışa konu taşınmazların üzerine tapuda 09.02.2011 tarihinde haciz konulduğu ve yine alacaklının 18.07.2012 tarihininde taşınmazların satışına ve satış avansının icra dosyasına alınmasını talep ettiği, 18.07.2012 tarihindeki satış talebinin icra müdürlüğünce kabul edildiği 19.07.2012 tarihinde icra müdürü kararıyla 200,00 TL satış avansının dosyaya yatırıldığı alacaklı tarafından yine aynı tarihte ayrı bir taleple taşınmazların kıymet takdirlerinin yapılması ve avansının dosyaya alınmasını talep ettiği ve bu avansın da 10.08.2012 tarihinde Gaziosmanpaşa 3. İcra Müdürlüğünün 2012/1666 Talimat sayılı dosyasına bilirkişi avansı olarak 900,00 TL yatırıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda alacaklı tarafından, hacizden itibaren 2 yıllık süre dolmadan satış talep edilerek bir miktar satış avansı dosya yatırıldığından İİK.'nun 106-110. maddelerinde düzenlenen sürenin dolmadığı anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece, başka bir fesih sebebi bulunmadığından, istemin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bakiye borç muhtırasına itiraz - İİK md 33/2 uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu

YARGITAY 8. HD. 10.01.2018 T. E: 2015/15797, K: 177 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Borçlu vekili, Tekirdağ 1. İcra Dairesi’nin 2009/5875 Esas sayılı dosyasında 17/06/2014 tarihinde tarafına gönderilen muhtıranın adreste bulunamama nedeniyle tarafına ulaşmadığını, ödeme emrinde 142.420.59 TL ödenmeyen nafakanın bulunduğunun bildirildiğini, ancak kendisinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin durdurularak borcun yeniden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yapılan ödemelerin nafaka amaçlı olmadığını iddia ve ispat etmediği gerekçesi ile borçlunun takipten sonra yapmış olduğu ödemeler de hesaba katılmış, takibe dayanak ilamın gerekçe kısmında her üç nafaka alacaklısı için eşit nafaka taktir edildiği, daha doğrusu bu yöndeki protokolün tasdik ...

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre v...

Kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz şikayete konu olacağı.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NUN 10.11.2020 TARİH, 2017/8-2833 Esas 855 Karar 1. Taraflar arasındaki "şikâyet” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Muğla İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen takibin iptaline ilişkin karar alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 28.09.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılan ilâmlı icra takibine dayanak Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarihli ve 2014/202 E., 2015/463 K. sayılı ilâmında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedildiğini, aile ve kişiler hukukuna ilişkin hükümler k...