Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

adi ortaklıkta her ortak şirketin iştirak hakkına sahip olduğundan, ortağın kişisel alacaklıları, borçlu ortağın şirketteki, yıl sonunda bilançonun düzenlenmesi ile ortaya çıkan kar payını haczettirebilirle

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2019/4259 K. 2019/9664 T. 30.5.2019 Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; dosya borçluları ... Yapı Taah... Ltd. Şti. ve ... Yapı Maden. Ltd. Şti. ile bu şirketlerin oluşturduğu, ... Yapı Taah... Ltd. Şti&... Yapı Maden. Ltd. Şti. İş Ortaklığı aleyhine Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü İş Onarım Daire Başkanlığı'na gönderilen birinci haciz ihbarnamesi neticesinde adı geçen iş ortaklığının hak ve alacakları üzerine haciz konulduğunu, iş ortaklarından birinin borcu nedeni ile iş ortaklığının hak ve alacakları üzerine haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece davacı adi ortaklığın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine, diğer davacı şirket ... İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece verilen 22/10/20

Gizli ortağın durumunun adi ortak olarak kabul edileceği.

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2017/1370 K. 2018/6727 T. 5.11.2018 Davacı vekili, davalının dava dışı ... Teknik Hırdavat Tic. Ltd Şti.'nin gizli ortağı olduğunu, şirketin vergi borcu olduğunu ileri sürerek, vergi borcunun tahsil edilebilmesi için davalının dava dışı şirketin gizli ortağı olduğunun tespitini, davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacaklarının devir ve temlikinin önlenmesi bakımından fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla vergi borcu ve cezası dahil toplam 1.694.644,82 TL üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, limited şirketlerde ortakların kamu borcundan dolayı sorumluluğuna dair özel düzenlemeler olsa da, ortak olmayana bu sorumluluğun uygulanamayacağı, ayrıca gizli ortağın durumunun adi ortaklık olarak kabul edildiği ve limited şirket ortaklarının sorumluluğunun adi ortaklığa teşmil edilemeyeceği, davalının hangi or

Ortaklardan birinin borcu için adi ortaklık payına düşen hakedişin haczedilemeyeceğı, bloke edilemeyeceği

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2017/5128 K. 2019/2048 T. 12.3.2019 Davacılar vekili, davacıların oluşturduğu iş ortaklığının davalı bankada hesabı bulunduğunu, iş ortaklığının ihale ile yapımını üstlendiği iş sebebiyle hakediş bedeli olarak İller Bankası tarafından gönderilen paranın % 49'luk bölümünü teşkil eden 256.675,00 TL'sine davalı banka tarafından ortaklardan davacı Atasel İhr. İth. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.'nin bankaya olan kredi borcu sebebiyle bloke konulduğunu, iş ortaklığının davalı bankaya borcu bulunmadığını, davalı bankanın kredi borçlusunun davacı Atasel İhr. İth. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, mevzuat ve uygulamada adi ortaklardan birisinin şahsi borcunun nasıl tahsil edileceğinin belirlendiğini ileri sürerek, davalı bankaca bloke konulan 256.675,00 TL'nin davalıdan tahsiline talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili banka ile davacı Atasel İhr. İth. San. Tic. Ltd. Şti. arasında kredi sözleşmesi imzalandığını ve davacı firmaya kredi kul

İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİPTE,İLK SATIŞ TALEBİ SÜRESİNDE İSE SONRAKİ SATIŞ TALEPLERİNİN SÜRESİNDE OLMAMASI İHALENİN FESHİNİ GEREKTİRMEZ

. T.C.     YARGITAY 12. Hukuk Dairesi    ESAS NO : 2020/7008  KARAR NO : 2020/9085     Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı ... Şirketi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu tarafından, hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte, diğer fesih nedenleri ile birlikte İİK’nın 150/e maddesi uyarınca süresinde satış istenmemesi nedeni ile takibin düştüğü ileri sürülerek 18.9.2018 tarihli ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece davanın reddi ile borçlu aleyhine para cezasına yer olmadığına karar verildiği, Borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince;  ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalıya

Satış ilanında imar durumuna yer verilmemesi - Satışa hazırlık işlemleri - kıymet takdirine itiraz dışında satış ilanının ve şartnamesinin usulüne uygun düzenlenmediği Hususundaki iddialar daha önce şikayet konusu yapılmasa bile ihalenin feshi davasında dinlenmesine engel teşkil etmez.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 2012/20845Esas 2012/36052Karar 04.12.2012Tarih Sair karar düzeltme istemi yerinde değildir. Satış öncesi yapılan işlemlere ilişkin şikayetlere dair verilen kararlar, kesin olduğundan ihalenin feshi aşamasında ileri sürülebilir. Ayrıca kıymet takdirine itiraz dışında satış ilanının ve şartnamesinin usulüne uygun düzenlenmediği Hususundaki iddialar daha önce şikayet konusu yapılmasa bile ihalenin feshi davasında dinlenmesine engel teşkil etmez. Borçlu vekili, şikayet dilekçesinde; açık artırma ilanında eksiklikler bulunduğunu, taşınmazın esaslı vasıflarının ilanda gösterilmediğini, Temelli beldesinin kanunla Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden hizmet alan Sincan'a bağlanması sonucu mahalle statüsüne geçtiğini, bu hususun satış ilanında ve şartnamede belirtilmediğini ileri sürerek ihalenin feshini istemiştir. Borçlunun ihale yapılmadan önce aynı hususa ilişkin şikayeti Sincan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23.09.2010 tarih, 2010/536-494 sayılı kararı ile

Sıra cetveline itiraz - Zamanaşımı itirazı sıraya ilişkin itiraz olarak görülmüştür.

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 08.03.2013 Tarihli 2012/6746Esas 2013/13Karar Şikayetçi vekili, borçluya ait geminin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, kurum alacaklarının 5 yıllık tahsil zamanaşımına uğradığı ve geçerli haciz kalmadığı gerekçesiyle müvekkiline pay ayrılmadığını, oysa 506 sayılı Yasa'nın 80 inci maddesine göre zamanaşımının kesildiğini, aksi düşünülse dahi taksitlendime ve ödeme ile zamanaşımının kesildiğini, ayrıca 2004/11246 sayılı dosyadan konulan haczin de dikkate alınmadığını ileri sürerek, sıra cetveli kararının kaldırılmasına ve satış bedelinden SGK Başkanlığına ödeme yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. İcra Mahkemesi'nce, iddia, savunma, Yargıtay bozma kararı kapsamında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre şikayetin kabulüne dair verilen karar, şikayet olunanın temyiz itirazı üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez, şikayet olunan M.B. Vekili kararın düzeltilmesini talep

Ticaret sicilinden silinen ortaklıktan alacaklı olanların, ortaklığın ihya edilmesini (ek tasfiyesini) istemekte hukuki yararı bulunmaktadır.

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2004/1698 K. 2004/10818 T. 4.11.2004 • TİCARET SİCİLİNDEN TERKİN EDİLEN ŞİRKETİN YENİDEN İHYASI ( Şirketin Sorumlu Tutulmasını Gerektirecek Bir Durumun Varlığı Halinde Şirketin Yeniden İhyasının İstenebilmesi ) • TASFİYE İŞLEMLERİNDE USUL ( Tasfiyeden Sonra Şirketin Sorumluluğunu Gerektirecek Bir Durumun Varlığı Halinde Şirketin Yeniden İhyasının İstenebilmesi ) • TÜZEL KİŞİLİĞİN SONA ERDİRİLMESİ ( Tasfiye İşlemlerinin Eksiksiz Tamamlanmasının Gerekmesi-Aksi Halde Sicilden Terkin Yapılsa Bile Tüzel Kişiliğin Devam Etmesi ) • TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT TALEBİ ( Şirketin Tasfiyesinden Önce Kazaya Karışan Aracının Verdiği Zarar için Açılan Davada Zarara Uğrayanın Şirketin Yeniden İhyasını İsteyebilmesi ) • HUKUKİ YARAR ( Şirkete Ait Aracın Trafik Kazası Sonucu Verdiği Zarar için Açılan Tazminat Davasında Hukuki Yararı Bulunan Davacının Tasfiye Olmuş Şirketin Yeniden İhyasını İsteyebilmesi ) • ALACAKLARIN YAZDIRILMAMASI ( Tasfiye Halinde Bulunan Şir

Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. İHYA DAVASI

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 07.12.2009 tarih 2008/7980E. 2009/12584K. Sayılı içtihadı: Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Somut olayda, ihyası istenen anonim şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesinin ilan edildiği tarihten önce şirket aleyhine başlatılmış bir icra takibi mevcut olduğuna göre, şirketin sorumlu tutulmasını gerektirebilecek bu durum nedeniyle ticaret sicilindeki terkin kaydının kaldırılması istenimde bulunulabilir. Buna göre, davacı tarafın alacaklı olduğunu iddia ettiği ticaret sicilinden terkin edilmiş anonim şirketin yeniden ihyasını istemesinde hukuki yararı mevcut olup, bu davayı açma hakkının bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin ilanla

Zamanaşımının durması - kesilmesi hk.

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/15-169 K. 2013/1365 T. 18.09.2013 * İCRA TAKİP DOSYASININ İŞLEMDEN KALDIRILMASI (Takip Derdest Kalmaya Devam Edeceğinden Takibin Yapıldığı Tarihte İşlemekte Olan Zamanaşımı Süresi Kesildiği - İcra Takibinde Dosyanın İşlemden Kaldırılması İle Zamanaşımını Kesici Etkisinin Ortadan Kalktığı Yönündeki Gerekçenin Yerinde Olmadığı/Alacak Davası) * ALACAK DAVASI (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan - İcra Takibinde Dosyanın İşlemden Kaldırılması Halinde Takip Derdest Kalmaya Devam Edeceğinden Takibin Yapıldığı Tarihte İşlemekte Olan Zamanaşımı Süresi Kesildiği/Kesilip Yeniden İşlemeye Başlayan Zamanaşımı Süresi Geçmediğinden Def'in Reddi Gerektiği) * ESER SÖZLEŞMESİ (Alacak Davası - Beş Yıllık Zamanaşımı Süresine Tabi Bulunduğu/Davacı Tarafından Takibin Yapıldığı Tarih İtibariyle Henüz Beş Yıllık Zamanaşımı Süresinin Dolmadığı/Takibin Yapıldığı Tarihte İşlemekte Olan Zamanaşımı Süresinin Kesildiği) * ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ (İcra Takibinde Bulunulma

Arabuluculuk son tutanağı aslının Mahkemeye ibrazı hk

İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜ ÖZET: Somut olayda; İlk derece mahkemesi kararında, arabuluculuk tutanağının aslını sunması hususunda davacıya verilen bir haftalık süre içinde tutanak aslının sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de; esasen arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklendiği, davanın UYAP üzerinden açıldığı, arabuluculuk faaliyetine ilişkin belgelere ve son tutanağa, herkese açık ve ulaşılabilir hale getirilen UYAP sistemi üzerinden erişebilmenin mümkün bulunduğu dikkate alındığında, yargılamaya devam olunarak taraf delilleri toplanıp davanın esasının incelenmesi gerekirken, son tutanak aslının sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi isabetli görülmemiştir. HMK.’nun 353/1-a maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin önüne gelen uyuşmazlığa ilişkin ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyayı kararı veren mahkemeye göndermesine dai

Satış talebinin geri alınmış olmamasına karşın satış düşerse İİK Md.150/e uyarınca takip düşmez.

   T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2016/30202 K. 2018/3219 T. 17.4.2018 Alacaklı tarafından İİK'nun   150 /e maddesi uyarınca süresinde   satış   istenilmediği gerekçesiyle takibin düşürülmesine dair verilen icra müdürlüğü kararının iptalinin talep edildiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Takip ve ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun  150 /e maddesi gereğince taşınmaz rehninin  satış ının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren iki sene içinde istenmesi gereklidir. İİK'nun  150 /e-2. maddesine göre de, bu süre içinde  satış ın istenmemesi veya talep  geri  alınıp da bu süre içinde yenilenmemesi halinde takibin düşeceği hüküm altına alınmıştır. Dairemizin değişen içtihatlarına göre, anılan maddede düzenlenen bir ve iki yıllık sürelerin hesabında ödeme-icra emrinin tebliğinden itibaren ilk  satış  talep tarihi esas alınmaktadır. Somut olayda, örnek 6 numaralı ödeme emrinin borçluya 30.04.2012 tarihinde tebliğ

rehnin / ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde satış isteme süresi - satış talebinin geri alınması halinde uygulanacak süre - dava bulunması halinde satış isteme süresi (İİK Md. 78/2 'nin kıyasen uygulanması)

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2013/23351 K. 2013/32887 T. 22.10.2013 Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı borçlunun usulsüz yapıldığını belirterek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun  150 /e maddesinde, alacaklı, taşınır rehnin  satış ını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin  satış ını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep  geri  alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takip düşer. 78. maddenin 2. fıkrası hükmü, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de kıyasen uygulanır, hükmü yer almaktadır. Maddede atıf yapılan İİK'nun  78 /2. maddesinde ise, haciz isteme hakkı ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer, itiraz veya dava hal

Satış isteme süresi, satış talebinin geri alınması halinde süre (geçerli olan karar)

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin  16.9.2004 T. E: 2003/11832,  K: 8799 sayılı içtihadı: Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalıya pay ayrıldığını, haczi düşmüş olan davalıya pay ayrılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.  Davalı vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasından 12.2.2001 tarihinde satış istendiğini, alıcı çıkmaması nedeniyle 27.4.2001 tarihinde satışın düştüğünü, 30.1.2003 tarihinde tekrar satış istendiğini, satış talebinin icra müdürlüğünce kabul edilmediğini, satış tarihinde de haczin geçerliliğini koruduğunu belirterek şikayetin reddini istemiştir. Davalı banka satışa konu taşınmaza 14.12.1999 tarihide kesin haciz uygulamıştır. 1.2.2001 tarihinde satış talebinde bulunmuş, ancak bu talep 27.4.2001 tarihinde düşmüştür. Davalı banka 30.1.2003 tarihinde tekrar satış talebinde bulunmuşsa da, satış masrafı vermemiştir.  İİK’nun 110. maddesine göre bi

Satış isteme süresi hakkında - satış talebinin geri alınması halinde satış isteme süresi

  T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ  2016/ 3382ESAS  2016/8833KARAR 24.3.2016TARİH Borçlu icra mahkemesine yaptığı başvuruda; 15.9.2015 tarihli satış isteminin yasal iki yıllık süreden sonra olduğunu, bu durumda düşen hacze dayalı olarak yapılan ihalenin usulsüzlüğü sebebiyle feshi gerektiğini bildirmiş, mahkemece, şikayetin reddine yönelik karar borçlunun temyizi üzerine, Dairemizin 2015/9567 E. - 2015/14519 K. sayılı ilamı ile "İİK'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece, satış isteme süresinin dolduğu, bu sebeple haczin kalktığı gerekçesiyle ihalenin feshine istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayın incelenmesinde; ihaleye konu taşınmaz üzerine, 25.4.2012 günü konulan hacizden itibaren yasal 2 yıllık süre içerisinde 21.4.2014 günü satış talebinde bulunulduğu, bu satış isteminin 12.9.2014 tarihinde geri alınması üz

Kıymet taktir raporunun süresi hakkında

  T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E.  2016/25877 K. 2016/21829 T. 20.10.2016 191 ada 1 ve 2 numaralı parsellere dair sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Borçlular tarafından üç adet taşınmazın ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, ihale tarihine kadar kıymet takdirinin üzerinden 2 yıl geçmiş olduğu gerekçesi ile taşınmazların ihalesinin feshine dair verilen kararın Dairemizce onandığı görülmektedir. İİK'nun  128 /a-2. maddesinde; "Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, şikayete konu taşınmazlardan 186 ada 3 parsel ile ilgili olarak icra müdürlüğünce 06.08.2013 tarihinde kıymet takdirinin yapıldığı, bilirkişilerce düzenlenen 29.08.2013 havale tarihli raporda; (3) parsel sayılı taşınmaza 66.470,00 TL değer biçildiği, borçluların kıymet takdirine itirazı üzerine Salihli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/57 E.-269 K. sayı

Nokta haczinde şikayet talimatı veren (esas) icra dairesinin bulunduğu yerde yetkili olan icra hukuk mahkemesine yapılır. Tersi yorumla nokta haczi içermeyen ''borçlunun tespit edilecek malları'' hakkındaki haciz işlemlerinde şikayet talimat icra dairesinin bulunduğu icra hukuk mahkemesine yapılır.

  YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ 2019/4921 ESAS 2019/6404 KARAR TARİH: 7.11.2019   Dava, haczedilmezlik itirazının kabulüyle haczin kaldırılması istemine ilişkindir. ..... İcra Mahkemesince, davacı vekili her ne kadar ..... İcra Müdürlüğünün 2016/3717 Talimat sayılı dosyasından  adi  ortaklıklarda  ortak ların borçlarından dolayı alacaklı tarafın  ortak  girişime ait bir mal veya alacak üzerine  haciz  koyduramayacağından bahisle haczin kaldırılmasını talep etmiş ise de; İİK'nın yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 Sayılı HMK'nın  5 ,  6 . maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Somut olayda, ..... İcra Dairesinin 2016/13858 Sayılı dosyasından yazılan talimat ile borçlunun "2523 ada 6 numaralı parsel (700 kişilik yurt ve 1 adet konferans salonu ile alt yapı ve çevre düzenleme işi) adresinde haciz yapılmasının talep edildiği, ..... İcra Müdürlüğünün 2016/3717 Talimat sayılı dosyasından ilgili talimat gereği borçlunun "2523 ada 6 numaralı parsel (7

Borçlunun Mernis adresine usulüne uygun şekilde yapılan tebligat bulunması halinde, adres kaydını silen borçlu hakkında TK md. 35 uyarınca tebligat yapılabilir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/10815Esas 2019/14227Karar 07.10.2019 Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; icra emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanının müvekkiline gönderilmediğini ve haberi olmadan taşınmazların ihale ile satıldığını, kıymet takdir raporunda taşınmazın değerinin düşük tespit edildiği, ihaleden 22.04.2016 tarihinde haberdar olduğunu, alacaklı ile ihale alıcısının danışıklı hareket ederek taşınmazların düşük bedelle satılmasına neden olduklarını, bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığını belirterek ihalelerin feshine karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince, yapılan tebligatların davacının mernis ve ipotek akit tablosunda bildirmiş olduğu adresine yapılıp, Tebligat Kanunu' nun 35. maddesi hükümlerine göre tebliğ edildiği, davacı tarafından bildirmiş olduğu adres haricinde varsa adres değişikliğinin süresinde alacaklı bankaya bildirilmemiş olduğu, bu nedenle davacının mernis ve ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine çıkartılan

Tüketici kredilerinden kaynaklanan özel hukuk uyuşmazlıkları her hangi bir şart aranmaksızın ticari dava olarak kabul edilir, tüketici kredilerinden kaynaklanan itirazın iptali davalarında zorunlu arabuluculuğa başvurmak şarttır.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/856E. 2019/834K. 03.05.2019T. ''TTK'nın 4/1 ( f ) bendi, 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 4/1 fk, ( c ) bendi düzenlemeleri karşısında, tüketici kredilerinden kaynaklanan özel hukuk uyuşmazlıkları herhangi bir şart aranmaksızın ticari dava olarak kabul edilir, davacı tarafından, 6325 Sayılı HUAK'nın 18/A, 2 fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığı anlaşılan ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığa ilişkin olarak itirazın iptali talebi ile açılan davanın usulden reddi gerekmektedir''

İİK uyarınca hak düşürücü süre en son ilan tarihinden itibaren başlar (İflas sıra cetveline itirazın süresi, en son ilan edilen tarihten itibaren 15 gündür)

 T.C. YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ E. 2016/2524 K. 2016/5039 T. 14.11.2016 Davacı vekili, müvekkili ile davalı müflis şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle alacaklarının bulunduğunu, şirketin 27.05.2010  tarih inde iflas ettiğini, bu  tarih  itibariyle davalı müflisten 2.035.645,00 TL alacaklı olduklarını, iflas masası yaptıkları başvuru sonucu alacağın sadece 200.000,00 TL'sinin kabul edilmiş olduğunu,  iflas  tarihi itibariyle 2.035.645,00 TL olan alacaklarının  iflas  masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı  iflas  idaresince davaya cevap verilmemiş yargılama aşmasında davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının ticari defter ve kayıtlarının, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, birbirini teyit ettikleri, dayanak kayıtlarının da mevcut olduğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı ve  iflas  tarihi itibariyle sıra cetveline kaydedilen ve tahsil edilen tü

İİK md. 164 uyarınca yapılan ilanda, en son gazete ilanının yapıldığı tarih dikkate alınır

T.C. YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ E. 2015/6842 K. 2017/3070 T. 6.11.2017 Davacı vekili,....2.  İflas  Dairesi'nin 2011/1 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkili alacağının 23. sırada yer aldığını, ancak müvekkilinden önce 3. ve 8. sıralarda sıra cetvelinde yer verilen davalı alacaklının esasen müflis şirketin yönetim kurulunda görev yaptığını, davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalıya sıra cetvelinde ayrılan 3 ve 8. sıraların iptaliyle, müvekkilinin alacağının bu sıralara alınarak davalının alacağı payın müvekkilinin alacağı oranında müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüyle fazla olarak kaydedilen 2.014.634,00 TL alacağın davacının 23 numaralı alacağına mahsuben davacıya ödenmesine dair verilen  kararı n tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/1720 E., 2015/2652 K. sayılı ilamı ile davalı veki

Şikayet dilekçesinde, taşınmaz rehni kapsamında bulunan makine ve techizatın, alacaklıya zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarıldığı

T.C. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİE. 2012/30777 K. 2014/5882 T. 27.3.2014 I- ) Sanıklar H. ve A. haklarında kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan şikayetçi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- ) Sanıklar H., V. ve Va. haklarında kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 1- ) Şikayet dilekçesinde alacaklıya zarar vermek kasdıyla taşınmaz rehni kapsamında bulunan cam teperleme makinası ve ayna üretim hattına zarar verildiği, cam delme makinası ve trafonun taşınmaz dışına çıkartıldığı, sanıkların ise cam teperleme makinasının Antalya 6.İcra Müdürlüğünün 2008/4703 talimat sayılı dosyasından ve trafonun da Antalya 4.İcra Müdürlüğünün 2008/19320 esas sayılı takip dosyasından satıldıkları, finansal