Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

konkordatonun kısmen yada tamamen feshi için kesinleşmiş bir konkordato tasdik kararının bulunması gerekir

T.C. YARGITAY 6.HUKUK DAİRESİ Esas Karar 2022/4950 2022/5860 13.10.2022 Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kâğıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Asıl ve Birlesen davalarda davacılar vekilleri, davalı şirketin konkordato projesinin tasdikine kararı verildiğini, davalı şirketin konkordato projesi kapsamında yapması gereken ödemeleri yapmadığını ileri sürerek müvekkilleri bakımından konkordatonun kısmen feshini talep ve dava etmişlerdir. İlk Derece Mahkemesince; iddia, savunma, konkordato komiseri raporları ve tüm dosya kapsamına göre; asıl ve birlesen davaların kabulü ile konkordatonun asıl ve birlesen davalarda davacılar bakımından feshine karar verilmiştir. Karara karsı, asıl ve birlesen davalarda davalı vekilince istinaf

İmza incelemesi hk

HGK 08.10.2019 T. E:2017/12-2692 K: 1003 Taraflar arasındaki “imzaya itiraz” talebinden dolayı yapılan inceleme sonunda Ankara 1. İcra (Hukuk) Mahkemesince imzaya itirazın kabulüne, alacaklı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında kötü niyet tazminatına ve asıl alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine dair verilen 15.12.2015 tarihli ve 2014/1105 E., 2015/1047 K. sayılı karar, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21.06.2016 tarihli ve 2016/5997 E., 2016/17385 K. sayılı kararı ile onanmış, alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine bu kez Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 29.09.2016 tarihli ve 2016/24811 E., 2016/20003 K. sayılı kararı ile; “… Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlanmış, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu şirket ve avalist G.Ş yasal sürede icra mahkemesine başvurarak takibe dayanak senetteki imzaların şirket yetkili

Vekile tebligat yapılması zorunluluğu

HGK 24.09.2019 T. E: 2017/12-348, K: 946 Taraflar arasındaki “ihalenin feshi” talebinden dolayı yapılan inceleme sonunda Eskişehir 1. İcra (Hukuk) Mahkemesince ihalenin feshi talebinin reddine dair verilen 16.10.2014 tarihli ve 2014/460 E., 2014/646 K. sayılı karar, şikâyetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12.03.2015 tarihli ve 2015/2395 E., 2015/5572 K. sayılı kararında; "...Borçlunun, diğer ihalenin feshi nedenleri yanında; satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden vekili Av. C.Ş.’e tebliğ edilmediğini de ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Borçlunun, vekili aracılığıyla Eskişehir 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/324 E. sayılı dosyası üzerinden kıymet

TMK 864 uyarınca taşınmaz rehinine bağlı alacağa zamanaşımının işlemeyeceği

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ 15.11.2012 T. E:9409,K:10514 Dosya kapsamında, İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 1980/5614 Esas sayılı dosyası üzerinde ihtiyati haciz kararı ile başlatılan takipte, borçlunun İİK.nun 266. maddesi kapsamında, İzmir 5. İcra Mahkemesine başvurarak, araç üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılması talebi üzerine, mahkemece 07.08.1981 tarih ve 1981/324 Esas 1981/342 Karar sayılı kararıyla, İzmir Karşıyaka Şemikler Mah. 805 parsel (yeni 25588 ada 3 parsel) sayılı gayrimenkul üzerine 07.08.1981 tarih ve 1838 yevmiye numaralı rehni kurularak ihtiyati haciz kararı kaldırılmıştır. Borçlu mirasçıları vekilinin 06.05.2011 tarihli rehnin terkini talebi üzerine, icra müdürlüğünce, dosya aslının bulunamadığı ancak dosya alacağına istinaden rehnin kurulduğu ve aradan otuz yıl geçtiğinden bahisle rehin şerhinin fekkine karar verilerek, tapu sicil müdürlüğüne fekki için müzekkere yazıldığı, işlemin şikayeti üzerine, icra mahkemesince; İİK.nun 263. maddesi gereğince, aracın teslimini tem

icra müdürlüğüne ait banka hesap numarası bilgisinin ikmali her zaman mümkün olup, Dairemizin değişen içtihatlarına göre anılan eksiklik ödeme emrinin iptalini gerektirmez

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 06.06.2022 T. E: 2021/12287, K: 4209 Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi İ. Akdeniz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, borçlunun mahkemeye başvurusunda sair sebeplerin yanı sıra icra dairesine ait iban numarası ve banka hesap numarasının ödeme emrinde bulunmadığını ileri sürerek usul ve yasaya aykırı düzenlenen ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, icra dairesine ait banka adının ve hesap bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmesinin İİK'nun 60/2 maddesi uyarınca zorunlu olduğu ve

Satış talebi ile birlikte masraf avansı yatırılması hali (satış avansı adı altında yatmaması)

YARGITAY 23.HUKUK DAİRESİ 27.10.2011 .E:484 K: 1373 Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmaz hisselerinin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, dördüncü sıraya alınan B. A.'a, hesap hatası nedeniyle, alacağından fazla pay verildiğini, birinci sıradaki T. D.'in alacaklı olduğu takip dosyasından konulan haczin ise, yasal süresi içinde satış istenmemesi ve yeterli masrafın yatırılmaması nedeniyle düştüğünü, adı geçenin, haczinin 02.10.2007 tarihinde tapuya işlendiğini, 15.07.2009 günü kıymet takdiri ve satış istenmiş ise de, bu talebinin yeteri kadar masraf olmadığından reddedildiğini, sonradan bir miktar para yatırılmamışsa da, avans eksiğinin tamamlanmadığını, 16.11.2009 günlü talebin ise haczin düşmesinden sonra yapıldığını ve satış talebinin de icra müdürünce reddedildiğini, şikayet olunanın, bu red kararının iptali yoluna da gitmediğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan T. D. vekili, yasal süre içinde satı

Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ 19.02.2016 E: 2015/7604, K: 921 Şikayetçi vekili, E.zığ 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/4993 E. sayılı takip dosyasında düzenlenen 03.04.2013 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunanların hacizlerinin süresinde satış istememeleri nedeniyle düştüğü halde pay ayrılmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlardan Ş. Madeni Yağlar A.Ş. vekili, şikayetin reddini istemiş, diğer şikayet olunan şikayete cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, bedeli paylaşıma konu aracın trafik kaydına şikayetçi tarafından 07.03.2012 tarihinde haciz konularak 07.03.2013 tarihinde satış talep edildiği ancak satış avansını mesaiden sonra saat 19.08 itibariyle UYAP'dan icra müdürlüğüne havale ettiği, icra müdürlüğünce satış avansının 08.03.2013 tarihinde kasaya girişinin yapıldığı, kasa girişi itibariyle şikayetçinin haciz tarihinden itibaren 1 yıl içinde satış avansı yatırmadığından ha

İcra müdürü kendi verdiği karardan dönemez ise de, daha önce verdiği kararın yasa hükmüne uygun olmadığını fark edip onun yerine yasaya uygun olan kararı vermesinde engel bulunmamaktadır.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 03.07.2017 E: 2016/17602, K: 9917 Mahkemenin 23.02.2016 tarih ve 2015/111-148 sayılı ek kararı ile; "Mahkememizden verilen …. 27/11/2015 tarihli karar davacı tarafından 20/01/2016 tarihinde temyiz edilmiş olup, temyiz posta giderlerinin (ve eksik harcın) tamamlatılması konusunda ... tarihinde tebliğ olunan muhtıraya rağmen yasal süre içerisinde eksiklik tamamlanmadığından, HMK'nun 434/3 maddesi gereğince davacı tarafın temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına, …." şeklinde karar verildiği görülmektedir. Bahse konu ek kararda, şikayetçi tarafın, mahkemenin 27.11.2015 tarihli kararına karşı temyizi olmamasına rağmen şikayetçi tarafından temyiz edilmiş gibi değerlendirme yapılarak şikayetçi tarafın temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin 27.11.2015 tarihli kararı alacaklı tarafından temyiz edilmiş olup, 23.02.2016 tarih ve 2015/111-148 sayılı ek kararın, alacaklı yönünden hüküm doğurmayacağı sonucuna var