Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tahsil harcı satış bedeli üzerinden alınır - Alacaklının ödenen tahsil harcı tutarında borçluyu takip etme hakkı vardır

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/4962 K. 2015/10631 T. 21.4.2015 Alacaklı icra mahkemesine başvurusunda, taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde rehin konusu taşıtların satışından tahsil edilen miktar üzerinden tahsil harcı alınmasına yönelik icra müdürlüğü işleminin şikayet yolu ile iptalini talep etmiş, mahkemece; şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle belirtilmelidir ki; Harç, yapılan bir hizmet karşılığı olarak Devletin aldığı paradır. Medeni Usul Hukukunda olduğu gibi, İcra Hukukunda da harç ve giderler sonuçta haksız çıkan tarafa yükletilir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun  28 /b maddesine göre, Tahsil Harcı alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan tahsil edilir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun  15 . maddesi ise, kanunda tersine hüküm bulunmadıkça, bütün harç ve masrafların borçluya ait olduğunu, bunların neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunacağını öngörmektedir. Ha

İK'nun 128. maddesinde öngörülen, kıymet taktir raporunun geçerlilik süresi olan iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2019/11467 K. 2019/14900 T. 15.10.2019 DAVA :  Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR :  Borçluların, diğer şikayet nedenleri ile birlikte satış tarihine kadar kıymet takdiri üzerinden yasal 2 yıllık sürenin geçtiğini belirterek 16/04/2018 tarihinde yapılan iki adet taşınmaz ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine karar verilerek, para cezasına hükmedildiği, aynı nedenlerle borçlular tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise Bölge Adliye Mahkemesince kısmen kabulüyle HMK'nın  353 /1-b-1. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, her ne kadar bilirkişilerce kıy

Takip talebinde borçlunun T.C. Kimlik numarasının bulunmaması halinde icra müdürlüğü tarafından alacaklıya süre verilmelidir.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/27668  K. 2016/4500 T. 18.2.2016 KARAR :  Alacaklı tarafından borçlu... hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip talebinde borçlunun T.C. kimlik numarasının belirtilmediği, icra müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu tespit edilen T.C. kimlik numarasına göre çıkarılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin belirlenen kimlik numarasının borçluya ait olmayıp yanlış olduğunu belirterek, yeni kimlik numarası ibrazla buna göre yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, alacaklının memurluk işleminin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından takip talebinde borçlunun adının doğru olarak yazıldığı ancak T.C. kimlik numarasının bildirilmediği görülmüştür. Bu durumda icra müdürlüğünce alacaklıya borçlunun T.C. kimlik numarasını tamamlaması süre verilmesi

Kefil, geçerli bir kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonra tek taraflı olarak kefaletini geri alamaz. Bu şekildeki bildirim akdin diğer tarafça açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz. Kefaletten vazgeçme beyanında bulunulduğu tarihte cari hesap ilişkisinde borç bakiyesinin sıfır olması da sonuca etkili değildir.

YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2017/4953 K. 2019/5618 T. 19.12.2019 KARAR : Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine davalı ...'ın 72.000 TL' lik limitle müşterek ve müseselsil kefil olduğunu, söz konusu kredilerin zamanında ödenmediğini, asıl borçluya ve müşterek müteselsil kefil davalıya ihtar çekildiği halde ödenmeyen borç nedeniyle davalı ve dava dışı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının başlatılan takibe haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın 60.774,40 TL yönünden iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 14.12.2010 tarihli ihtarname ile dava dışı borçlu şirket ortaklığından ayrıldığını ve bundan sonraki kredilere kefil olmayacağı ve sorumluğunun bulunmayacağının davacı bankaya bildirdiğini, davacı bankaya keşide edilen ihtar sonrasında kullandırılan kredilerden kaynaklı borç çıkartıldığını, ihtar tarihi itibariyle davalının sorumluluğunu

Eğer geriye avans kalmamışsa ya da geri kalan avans satış giderlerini karşılamayacak tutarda ise İcra müdürünün bu eksikliği her zaman tamamlatması mümkündür. Haciz düşmeyecektir.

T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2008/4598 K. 2008/5941 T. 29.5.2008 KARAR : Davacı vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde müvekkiline pay ayrılmadığını, oysa yasal süre içinde usulüne uygun biçimde satış istemeleri nedeniyle hacizlerinin düşmediğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İcra mahkemesince yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre davacı dosyasından bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 26.08.2004 günü haciz konulduğu, iki yıllık satış isteme süresinin 26.08.2006 tarihinde dolduğu, bu tarihe kadar taşınmazın kıymet takdiri yaptırıldıktan sonra eksik avansın alacaklı yan tarafından yatırılması ve yeniden açıkça satış talebinde bulunulması gerekirken, bu gereklerin yerine getirilmediği, haczin düşmesinden sonra eksik avansın tamamlanması talebinin yasaya uygun bulunmadığı ve sıra cetveline itiraz davasından sonra yapılan şikayetin sonucu değiştirm

İcra ve İflas Kanunu'nun 67/I maddesi gereğince itirazın iptali davası açılmasına ilişkin bir yıllık süre, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlar. İtirazın davacıya dosyada avans bulunmaması nedeniyle tebliğ edilmemesi nedeniyle tebliğ edilememesi 1 yıllık süreyi başlatmaz.

YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2008/142 K. 2008/6211 T. 5.6.2008 KARAR : Dava kredi kartı üyelik sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptali davasının, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılması gerektiği, davacı alacaklının İcra ve İflas Kanunu'nun 59 uncu maddesinde öngörülen tebliğ masrafını peşin yatırmaması nedeniyle itirazın davacıya tebliğ edilmediği ve itirazdan yaklaşık bir buçuk yıl sonra açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 67/I maddesi gereğince itirazın iptali davası açılmasına ilişkin bir yıllık süre, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlar. Somut olayda itirazın davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle sürenin başlamadığı gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır. SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZUL

Yatırılan masrafın yetmeyeceği sonradan anlaşılırsa, bunun tamamlanması istenebilirse de, masraf hiç yatırılmamışsa geçerli bir talebin varlığından söz edilemez. -Avans miktarının icra müdürlüğünce belirleneceğine dair yasal bir zorunluluk da bulunmamaktadır.

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ E. 2012/3794 K. 2012/5030 T. 12.9.2012 KARAR : Şikayetçi vekili, Pendik 1. İcra Müdürlüğü tarafından hazırlanan sıra cetvelinde 1. sıra alacaklısı olarak 2009/14210 esas sayılı dosyanın gösterildiğini, bu dosyada satışa konu araca 08.12.2009 tarihine haciz konulduğunu, şikayet olunan alacaklının bir yıllık satış isteme süresi içinde satış istemediğini ve satış işlemlerini başlatmadığını, bu nedenle haczinin düştüğünü, düzenlenen sıra cetvelinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, şikayet olunanın sıra cetvelinin birinci sırasından çıkarılarak müvekkilinin birinci sıraya kaydedilmesini ve buna göre yeniden sıra cetveli düzenlenmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, süresinde satış istediklerini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunanın 28.11.2009 tarihinde satış talebinde bulunduğu, talebin icra müdürlüğünce aynı araca ilişkin 6. İcra Müdürlüğü'nce satış i

İcra müdürünün satış ve avans yatırma talebini kabul etmiş olmasına rağmen avans tutarını belirlememesi ve avansı tahsil etmemiş olmasının sorumluluğu ve bundan doğacak sonuçlara katlanma yükü, taraflara yüklenemez. - eksik tutarların tamamlanması hususunda tarafa muhtıra tebliği gerekir.

T.C. YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ E. 2012/2515 K. 2012/4453 T. 28.6.2012 KARAR : Şikayetçi vekili borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasındaki haczin düştüğünden bahisle kendilerine yer verilmediğini, oysa haczin ayakta olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddi gerektiğini savunmuşlardır. İcra Mahkemesi'nce iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin süresi içinde satış talebinde bulunduğu ancak masraf avansı yatırmadığı, bu sebeple haczinin düştüğü ve sıra cetvelinin yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayetçi süresi içinde satış istemiş ve avans yatırma talebini tutanağa geçirtmiş, icra müdürü ise talebin kabulüne karar vermiştir. İcra müdürlüğü devletin, yasayla belirlenmiş

Usulüne uygun şekilde sunulsa da, satış talebi icra müdürü tarafından reddedilirse, icra müdürü kararının şikayet yoluna götürülmesi gerekir. Aksi halde geçerli bir satış talebinin varlığından söz edilemez.

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ E. 2012/4479 K. 2012/6395 T. 5.11.2012 KARAR : Şikayetçi vekili, şikayet olunanın icrai haczi sonrasında yaptığı satış talebinin İcra Müdürlüğünce reddedildiğini, şikayet olunan bu karara karşı yargı yoluna başvurmadığından bir yıllık sürede geçerli bir satış talebinin olduğunun kabul edilemeyeceğini, haczin düşmesi sebebiyle sıra cetvelinde yer alamayacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; şikayet olunanın, bir yıllık süre dolmadan 11.09.2009 tarihinde "dosyada hacizli bulunan menkullerin, menkul hükmündeki malların ve vasıtaların satışını taleple satış avansının dosyaya depo edilmesini talep ederim" şeklinde satış talebinde bulunduğu ve İcra Müdürlüğünce öngörülen 100.00 TL' yi dosyaya satış avansı olarak yatırdığı, bu talebinin, İcr

Borçlu ile taksitlendirme sözleşmesi / protokol yapılması halinde satış isteme süreleri işlemez. (DİKKAT: İİK md. 111 uyarınca sözleşmenin icra dairesinde yapılması gerektiği hususu kesin değildir)

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ E. 2013/5767 K. 2013/7360 T. 22.11.2013 KARAR : Şikayetçi vekili, Batman 1. İcra Müdürlüğü'nün 2011/9608 esas sayılı dosyasında düzenlenen 04.03.2013 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada davalının yer aldığını, ancak müvekkilinin takiplerinde hacizlerin davalının haczinden daha önce olduğunu ileri sürerek, 04.03.2013 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçinin takipleri yönünden 03.12.2012 tarihi itibariyle taşınmazlar üzerindeki hacizlerin, İİK'nın 106 ve 110 . maddeleri gereğince iki yıllık sürenin geçmesi nedeniyle düştüğünden bahsedilmiş ise de her iki takipte de borçlular ile alacaklı arasında 07.10.2011 tarihinde borcun taksitlendirilmesi konusunda ayrı ayrı sözleşme yapıldığı, İİK'nın 111 . maddesine göre bu sözleşmeler neden

Haczedilen parayı talep etme süresi - Alacak ve para menkul hükümlerine göre haczedilir ise de, bu paranın satılarak paraya çevrilmesi söz konusu olamayacağından satış isteme açısından İİK md. 106 ve 110 tatbik edilemez.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2014/12539 K. 2014/15092 T. 27.5.2014 KARAR : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine Kayseri 6. İcra Müdürlüğünün 2010/5602 E. sayılı takip dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu vekili müvekkilinin alacaklı olduğu Selim İcra Müdürlüğû'nün 2011/100 E. sayılı takip dosyasındaki alacağına Kayseri 6. İcra Müdürlüğü'nün 2010/5602 E. sayılı dosyasından haciz konulduğunu, haciz tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde paranın dosyaya celbinin istenmediğini belirterek haczin düştüğünün tespitine, anılan süreden sonra paranın istenmesine ilişkin icra müdürlüğünün 14.01.2014 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş olup mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İİK.'nın 362. maddesine göre; "İcra veznesine tevdi yahut dairece tahsil olunan para veya icra muamelesi sebebiyle hıfzedilmekte olan eşya tevdi veya tahsil yahut hıfız tarihinden