Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. İHYA DAVASI

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 07.12.2009 tarih 2008/7980E. 2009/12584K. Sayılı içtihadı: Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Somut olayda, ihyası istenen anonim şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesinin ilan edildiği tarihten önce şirket aleyhine başlatılmış bir icra takibi mevcut olduğuna göre, şirketin sorumlu tutulmasını gerektirebilecek bu durum nedeniyle ticaret sicilindeki terkin kaydının kaldırılması istenimde bulunulabilir. Buna göre, davacı tarafın alacaklı olduğunu iddia ettiği ticaret sicilinden terkin edilmiş anonim şirketin yeniden ihyasını istemesinde hukuki yararı mevcut olup, bu davayı açma hakkının bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin ilanla

Zamanaşımının durması - kesilmesi hk.

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/15-169 K. 2013/1365 T. 18.09.2013 * İCRA TAKİP DOSYASININ İŞLEMDEN KALDIRILMASI (Takip Derdest Kalmaya Devam Edeceğinden Takibin Yapıldığı Tarihte İşlemekte Olan Zamanaşımı Süresi Kesildiği - İcra Takibinde Dosyanın İşlemden Kaldırılması İle Zamanaşımını Kesici Etkisinin Ortadan Kalktığı Yönündeki Gerekçenin Yerinde Olmadığı/Alacak Davası) * ALACAK DAVASI (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan - İcra Takibinde Dosyanın İşlemden Kaldırılması Halinde Takip Derdest Kalmaya Devam Edeceğinden Takibin Yapıldığı Tarihte İşlemekte Olan Zamanaşımı Süresi Kesildiği/Kesilip Yeniden İşlemeye Başlayan Zamanaşımı Süresi Geçmediğinden Def'in Reddi Gerektiği) * ESER SÖZLEŞMESİ (Alacak Davası - Beş Yıllık Zamanaşımı Süresine Tabi Bulunduğu/Davacı Tarafından Takibin Yapıldığı Tarih İtibariyle Henüz Beş Yıllık Zamanaşımı Süresinin Dolmadığı/Takibin Yapıldığı Tarihte İşlemekte Olan Zamanaşımı Süresinin Kesildiği) * ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ (İcra Takibinde Bulunulma

Arabuluculuk son tutanağı aslının Mahkemeye ibrazı hk

İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜ ÖZET: Somut olayda; İlk derece mahkemesi kararında, arabuluculuk tutanağının aslını sunması hususunda davacıya verilen bir haftalık süre içinde tutanak aslının sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de; esasen arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklendiği, davanın UYAP üzerinden açıldığı, arabuluculuk faaliyetine ilişkin belgelere ve son tutanağa, herkese açık ve ulaşılabilir hale getirilen UYAP sistemi üzerinden erişebilmenin mümkün bulunduğu dikkate alındığında, yargılamaya devam olunarak taraf delilleri toplanıp davanın esasının incelenmesi gerekirken, son tutanak aslının sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi isabetli görülmemiştir. HMK.’nun 353/1-a maddesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin önüne gelen uyuşmazlığa ilişkin ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyayı kararı veren mahkemeye göndermesine dai

Satış talebinin geri alınmış olmamasına karşın satış düşerse İİK Md.150/e uyarınca takip düşmez.

   T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2016/30202 K. 2018/3219 T. 17.4.2018 Alacaklı tarafından İİK'nun   150 /e maddesi uyarınca süresinde   satış   istenilmediği gerekçesiyle takibin düşürülmesine dair verilen icra müdürlüğü kararının iptalinin talep edildiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Takip ve ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun  150 /e maddesi gereğince taşınmaz rehninin  satış ının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren iki sene içinde istenmesi gereklidir. İİK'nun  150 /e-2. maddesine göre de, bu süre içinde  satış ın istenmemesi veya talep  geri  alınıp da bu süre içinde yenilenmemesi halinde takibin düşeceği hüküm altına alınmıştır. Dairemizin değişen içtihatlarına göre, anılan maddede düzenlenen bir ve iki yıllık sürelerin hesabında ödeme-icra emrinin tebliğinden itibaren ilk  satış  talep tarihi esas alınmaktadır. Somut olayda, örnek 6 numaralı ödeme emrinin borçluya 30.04.2012 tarihinde tebliğ

rehnin / ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde satış isteme süresi - satış talebinin geri alınması halinde uygulanacak süre - dava bulunması halinde satış isteme süresi (İİK Md. 78/2 'nin kıyasen uygulanması)

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2013/23351 K. 2013/32887 T. 22.10.2013 Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı borçlunun usulsüz yapıldığını belirterek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun  150 /e maddesinde, alacaklı, taşınır rehnin  satış ını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren nihayet bir sene içinde, taşınmaz rehnin  satış ını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep  geri  alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takip düşer. 78. maddenin 2. fıkrası hükmü, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de kıyasen uygulanır, hükmü yer almaktadır. Maddede atıf yapılan İİK'nun  78 /2. maddesinde ise, haciz isteme hakkı ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer, itiraz veya dava hal

Satış isteme süresi, satış talebinin geri alınması halinde süre (geçerli olan karar)

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin  16.9.2004 T. E: 2003/11832,  K: 8799 sayılı içtihadı: Davacı vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalıya pay ayrıldığını, haczi düşmüş olan davalıya pay ayrılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.  Davalı vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasından 12.2.2001 tarihinde satış istendiğini, alıcı çıkmaması nedeniyle 27.4.2001 tarihinde satışın düştüğünü, 30.1.2003 tarihinde tekrar satış istendiğini, satış talebinin icra müdürlüğünce kabul edilmediğini, satış tarihinde de haczin geçerliliğini koruduğunu belirterek şikayetin reddini istemiştir. Davalı banka satışa konu taşınmaza 14.12.1999 tarihide kesin haciz uygulamıştır. 1.2.2001 tarihinde satış talebinde bulunmuş, ancak bu talep 27.4.2001 tarihinde düşmüştür. Davalı banka 30.1.2003 tarihinde tekrar satış talebinde bulunmuşsa da, satış masrafı vermemiştir.  İİK’nun 110. maddesine göre bi

Satış isteme süresi hakkında - satış talebinin geri alınması halinde satış isteme süresi

  T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ  2016/ 3382ESAS  2016/8833KARAR 24.3.2016TARİH Borçlu icra mahkemesine yaptığı başvuruda; 15.9.2015 tarihli satış isteminin yasal iki yıllık süreden sonra olduğunu, bu durumda düşen hacze dayalı olarak yapılan ihalenin usulsüzlüğü sebebiyle feshi gerektiğini bildirmiş, mahkemece, şikayetin reddine yönelik karar borçlunun temyizi üzerine, Dairemizin 2015/9567 E. - 2015/14519 K. sayılı ilamı ile "İİK'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece, satış isteme süresinin dolduğu, bu sebeple haczin kalktığı gerekçesiyle ihalenin feshine istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayın incelenmesinde; ihaleye konu taşınmaz üzerine, 25.4.2012 günü konulan hacizden itibaren yasal 2 yıllık süre içerisinde 21.4.2014 günü satış talebinde bulunulduğu, bu satış isteminin 12.9.2014 tarihinde geri alınması üz

Kıymet taktir raporunun süresi hakkında

  T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E.  2016/25877 K. 2016/21829 T. 20.10.2016 191 ada 1 ve 2 numaralı parsellere dair sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Borçlular tarafından üç adet taşınmazın ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, ihale tarihine kadar kıymet takdirinin üzerinden 2 yıl geçmiş olduğu gerekçesi ile taşınmazların ihalesinin feshine dair verilen kararın Dairemizce onandığı görülmektedir. İİK'nun  128 /a-2. maddesinde; "Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, şikayete konu taşınmazlardan 186 ada 3 parsel ile ilgili olarak icra müdürlüğünce 06.08.2013 tarihinde kıymet takdirinin yapıldığı, bilirkişilerce düzenlenen 29.08.2013 havale tarihli raporda; (3) parsel sayılı taşınmaza 66.470,00 TL değer biçildiği, borçluların kıymet takdirine itirazı üzerine Salihli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/57 E.-269 K. sayı