Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mernis adresinin yıkılmış olması - ilanen tebligat

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ 2017/12291 Esas 2020/3564 Karar 17.6.2020 Tarih 1. Davalılardan Türk Vatandaşı olan ve yurt dışında ikamet eden davalı ... adına gerekçeli karar ile temyiz dilekçesinin "tebligat yapılamamıştır" notu ile bila tebliğ iade edildiği anlaşılmaktadır. Adı geçen davalının yurt dışı adresine gerekçeli kararın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yöntemine uygun bir biçimde tebliği ile bu noksanlığın yerine getirilmesi, 2. Davalılardan ... ve ...'a gerekçeli karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesi doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi gereği tebligat, ilk olarak şahsa bilinen en son adresinde yapılır, Tebligat Kanunu'nun 21.maddesi gereğince de kendisine tebligat yapılacak kimse veya tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya iht

İhtiyati Haciz - İcra Dairesinin yetkisinde yapılan itiraz

T.C. YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI Esas Karar 2014/5909 2014/8716 15.01.2014 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mehmet Turan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kadıköy l. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 02.12.2010 tarih ve 2010/918 sayılı ihtiyati haciz karan ile Kadıköy 8. İcra Müdürlüğünün 2010/24959 Esas sayılı dosyasında genel haciz yolu ile ilamsız takibe başlandığı, borçluların yetkiye ve borca itirazı üzerine İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/358-247 sayılı kararında Gebze İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verdiği, kararın kesinleşmesinden sonra süresindeki taleple Gebze 3. İcra Müdürlüğünün 2013/6044 Esas s

Tasarrufun iptali - haciz ve satış yetkisi - taşınmaz üzerine haciz konulmadan taşınmaz 3. kişiye devredilirse tasarrufun iptali kararının 3. kişiyi bağlamayacağı

12. HD. 22.10.2015 T. E:19562, K: 25559 Mahkeme kararının onanmasını mutazammın 28/04/2015 tarih, 2015/469 Esas - 2015/11465 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi D. A.'nın, kayden maliki olduğu taşınmaz üzerine 25.03.2014 tarihinde konulan haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece kesinleşen tasarrufun iptali ilamına dayalı olarak yapılan işlemde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 277 ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin kararın amacı, yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağını tahsil olanağını sağlamaktan ibaret olup, konusu ayn

Tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği- (e-uyar alıntıdır)

Davacı vekili, “davalı borçlu H. aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını” ileri sürerek “borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı S.’a, onun da davalı N.’ye satışına ilişkin tasarrufların iptalini ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını” talep ve dava etmiştir. Davalı vekilleri “davanın reddini” savunmuştur. Mahkemece, “taşınmazın mülkiyetinin çekişme konusu olmadığı, şartları varsa İİK. uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ihtiyati tedbir isteminin davanın niteliğine uygun düşmediği” gerekçesiyle “ihtiyati tedbir isteminin reddine” karar verilmiş ve bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde “tasarrufun iptaline karar verilmesi ve dava konusu taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir uygulanması” talep edilmiştir. Tasarrufun iptali davasında taşınmazın aynı ile ilgili bir çekişme bulunmadığı ve iptal davası sabit o

İ.İ.K.nun 281/2 maddesi uyarınca verilen (tasarrufun iptali davası) ihtiyati haciz kararını tamamlayıcı merasim yönünden, İ.İ.K.nun 264. maddesi uygulanmaz.

Şikayetçi vekili, müvekkili aleyhine Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan tasarrufun iptali davasında Mahkemece, müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı verildiğini, kararın Ankara 15. İcra Müdürlüğü'nün 2010/7984 Sayılı dosyası ile 17.7.2012 tarihinde icra edildiğini, ihtiyati haczin yasal süresi içinde icra edilmemiş olması sebebiyle kendiliğinden kalktığını, ihtiyati haciz sırasında müvekkilinin ihtiyati haciz baskısıyla şartlı olarak kefaletinin alındığını, kefalet herhangi bir koşula bağlı olmaması gerektiğinden geçerli olmadığını, ihtiyati haciz işleminin infazına yönelik işlemlerle haciz baskısı altında alınan şartlı icra kefaletine dair haciz işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; şikayetin kabulü ile, 17.7.2012 tarihinde yapılan ihtiyati haciz işlemlerinin infazına yönelik işlemlerle icra kefaletine dair haciz işleminin iptaline karar verilmiş, karar, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Müteselsil kefalet/kefil - ticari kredi - genel işlem koşulu/şartları

Yargıtay 11. HD 2020/2533E. 2020/4433K. 26.10.2020T. Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı SAS Sosyal Hizmetlet Bilgi İşlem Gıda İn. San ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi çerçeve sözleşmesine istinaden anılan şirkete kredi kullandırıldığını, davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, 788.42,00 TL nakdi kredi ve 326.000,00 TL gayri nakdi kredinin depo edilmesi talebine rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını,davalılar tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, takibe konu alacağın teminat mektuplarının sorumluluk bedellerinden ibaret olduğunu, bir kısım kamu ihaleleri için alınan teminat mektuplarının ilgili yere verilmesi sebebiyle ve teminat mektuplarının da sürelerinin de dolmadığı nazara alındığında alacağın muaccel olmadığını, riskin gerçekleşmediğini, süresi dolduğunda teminat

Mahkeme Yazı İşleri Müdürünün veya kalem personelinin temyiz harcı veya giderinin tamamlanması için temyiz edene süre vermesi veya tebligat zarfı üzerine ihtar/uyarı şeklinde yazılan ve Hâkim imzası taşımayan muhtıra usule aykırıdır

YARGITAY 12. HD. 24.06.2020 T. E: 2019/13460, K: 5523 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü Bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, borçlu vekilinin usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taleplerin süreden reddine karar verildiği, borçlu vekilinin istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, karara karşı borçlu vekilinin temyiz başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 120 TL gider avansının bir haftalık kesin sürede yatırılması aksi halde temyiz talebinin reddine dair karar verileceği ihtarını tebligat mazbatasına yazmak suretiyle tebliğ e

Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.

 T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/12-1180 K. 2016/801 T. 15.6.2016 Taraflar arasındaki “ödeme emrinin iptali” istemli şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 9. İcra ( Hukuk ) Mahkemesince icra emrinin iptaline, bonoların tevdiine ilişkin talebin reddine ve fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına yönelik itiraz hakkında karar vermeye yer olmadığına dair verilen 26.06.2013 gün ve 2013/389 E., 2013/612 K. sayılı karar, şikayet olunan alacaklı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12.11.2013 gün ve 2013/27158 E.,2013/35710 K. sayılı kararı ile; ( ... Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, keşideci borçlu şirket dayanak bonolarda lehtarın cirosundan sonra ciranto olan Ç... İş Sendikası'nın imzası bulunmaması nedeniyle ciro silsilesinin kopuk olduğunu ve senet aslının kasada bulunmadığını belirterek itirazda bulunduğu, mahkemece takip alacaklısının

Alacaklının yasal süresi içerisinde satış talep etmesi ve gerekli avansı yatırması yeterlidir. İcra memurunun şartları oluşmadığı gerekçesiyle talebi reddetmesi ve alacaklının bu karar hakkında şikayet yoluna başvurmaması durumu değiştirmez

T.C. YARGITAY 23.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI Esas Karar 2013/4536 2013/5532 19.09.2013 Taraflar- arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 05.11.2012 gün ve 4479 Esas, 6395 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Şikayetçi vekili, şikayet olunanın icrai haczi sonrasında yaptığı satış talebinin İcra Müdürlüğü'nce reddedildiğini, şikayet olunan bu karara karşı yargı yoluna başvurmadığından bir yıllık sürede geçerli bir satıp talebinin olduğunun kabul edilemeyeceğini, haczin düşmesi sebebiyle sıra cetvelinde yer alamayacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayet olunanın, bir yıllık süre dolmadan 11.09.2009 tarihinde ‘‘dosyada hacizli bulunan menkullerin, menkul hükmündeki malları

Hayat Sigortası 2 - İtirazın İptali Davası

T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E.2016/1796 K. 2018/8945 T. 3.10.2018 Davacı, banka ile davalıların murisi ...arasında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesi ile kredi kullandırıldığını, Hamdi Düzgün'ün vefatı ile ödenmeyen kredi borcu için mirasçılar hakkında ...İcra Müdürlüğü'nün 2013/9821 Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, mirasçıların icra takibine haksız yere itirazda bulunduğunu ileri sürerek; icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar; murisin kredi kullandığını daha sonra öğrendiklerini, bankanın kredi verirken ... A.Ş.'ye sigorta yaptırdığını, ödenmeyen kredi borcunun sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerekirken haklarında icra takibi yapılmasının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, poliçe teminatı kapsamı dışında kalan

Hayat Sigortası 1 - İtirazın iptali davası

T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2018/2810 K. 2018/6499 T. 1.6.2018 Davacı, davalıların mursnn bankalarından tüketc kreds kullandığını, kred borcu sona ermeden evvel mursn vefat ettğn, kalan borç sebebyle mrasçıların sorumlu olduğunu, alacağın tahsl çn başlattığı takbe haksız traz edldğn ler sürerek trazın ptalne, takbn devamına ve asıl alacağın %20'snden az olmamak kaydıyla cra nkar tazmnatına hükmedlmesn stemştr. Davalılar, usulüne uygun teblğ yapılmasına rağmen davaya cevap vermemşler, duruşmada davanın reddn dlemşlerdr. Mahkemece, davanın Kabulü le trazın ptalne, takbn devamına, alacak lkt olmadığından cra nkar tazmnat talebnn reddne, karar verlmş; hüküm, davalılar tarafından temyz edlmştr. Davacı, ödenmeyen kred borcundan mrasçılarında sorumlu olduğunu dda ederek eldek davayı açmıştır. Davalılar, usulüne uygun yapılan teblğe rağmen cevap vermemş, ancak duruşmada davanın reddn savunmuştur. Dosya kapsamında alınan raporda, davalıların kat htarına traz etmedkler çn htarın kesn

Hayat Sigortası 2

T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2019/112 K. 2020/5320 T. 8.10.2020 Davacı vekili; müvekkilinin murisi ... murisin cinnet geçirerek intihar ettiğini, murisin mirasçılarından altısının ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 10.09.2012 tarih 191 E., 231 K. sayılı kararı ile mirası reddettiklerini, müvekkili dışında mirasçı olarak ... ve ... kaldığını, murisin ... A.Ş. .../... Şubesinden, 120 ay vadeli 65.000,00 TL bedelli konut kredisini 07.10.2010 tarihinde, 120 ay vadeli 2.500,00 TL bedelli tüketici kredisini 07.10.2010 tarihinde, 18 ay vadeli 5.425,45 TL bedelli tüketici kredisini 16.04.2012 tarihinde kullandığını, murisin konut kredisini kullanırken bankanın da yönlendirmesi ile davalı ile 22.10.2010 başlangıç, 22.10.2017 bitiş tarihli, 59.000,00 TL vefat teminatı bedelli “... A.Ş. Uzun Süreli Kredi Grup Hayat (Ort) Katılım Sertifikası”nı akdettiğini, murisin vefatından sonra davalının krediyi kullandıran ... A.Ş. ... Şubesine hitaben yazmış olduğu yazısında; “... 'nun intihara

Hayat sigortası

T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2019/5478 K. 2020/5460 T. 12.10.2020 Davacılar vekili, müvekkilleri murisinin davalı bankanın ... şubesinden kredi kullanımı esnasında hayat sigortası ile sigortalandığını, lomber spinal stenoz operasyonu geçirdiğini ve ameliyat sonrasındaki komplikasyonlar neticesinde vefat ettiğini, ölüm nedeni olarak pulmoner emboli şüphesi yani akciğer damarını kan pıhtısının tıkamış olması şüphesinin gösterildiğini, davalı bankanın ölüm belgesindeki bu şüphe beyanına dayanarak mirasçılara vefat tazminatını ödemediğini ve icra takibi başlattığını belirterek ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/6880 Sayılı icra takip dosyasına borçlu olmadıklarının tespiti ile ödemiş oldukları 695,00 TL'nin ödeme tarihi olan 22/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı ...Ş. vekili, husumet itirazında bulunduklarını, davanın sigortacı olan d

(müteselsil kefalet) Müteselsil kefilin aynı zamanda rehin sahibi olması durumunda rehin bedeli düşüldükten sonra kalan tutar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilir. / İhtiyati haciz kararı verilmesi için kat ihtarnamesinin tebliğ edilmesi zorunlu değildir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 10.07.2007 tarihli E.6001 K.10525: ''İhtiyati haciz isteyen A...bank A.Ş. vekili, "davalılardan P... San. veTic. A.Ş. tarafından kullanılan 7 adet genel kredi taahhütnameleri gereğince spot kredi, işlek kredi, ticari artı para ve teminat mektubu kredisinin kullandırıldığını, genel kredi taahhütnamesini diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, genel kredi taahhütnamesinin 5. madde hükmü gereğince 22.06.2006 tarihinde kredi ilişkisinin kesildiğini ve davalılara kredi borçlarını ödemeleri için aynı gün noterden ihtar çekildiğini, risk toplamının miktar olarak 2.673.783,24 YTL olup, borçlular aleyhine teminat mektubu kredisinden kaynaklanan banka alacağı toplamı 28.588 YTL hariç olmak üzere diğer kredilerden kaynaklanan toplam borcunun 2.645.195,24 YTL olduğunu, davalı şirketin müvekkili lehine kredi sözleşmesi nedeniyle 230.000 YTL ipotek verdiğinden, şirket yönünden bu miktar indirilmek suretiyle ihtiya

Davada haksız çıkması hallerinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİK'nun 264/4). Bu konudaki şikayet, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup süreye de tabi değildir.

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2015/25242 K. 2016/2671 T. 28.1.2016 Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, alınan ihtiyati haciz kararı üzerine, mal varlığına haciz konulan borçlunun, ödeme emrine süresinde itiraz ettiğini ve itiraz alacaklıya tebliğ edildiği halde, İİK'nun 264/2. maddesi uyarınca alacaklının süresinde itirazın kaldırılması veya itirazı iptali davası açmadığını, bu sebeple ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını ileri sürerek, ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece talebin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Borçluya karşı genel haciz yolu ile takip yapmış olan alacaklı, takip kesinleşmeden (kendisine kesin haciz isteme yetkisi gelmeden, m.78) önce, hakkını tehlikede görmüş ve (aynı alacak için) borçlunun mallarına ihtiyati haciz koydurtmuş olabilir. Bu halde alacaklının, artık yeni bir takip talebinde bulunmasına (m.264,1) gerek yoktur. Fakat alacaklı, m. 264/2'deki sü

İtirazın iptali davası reddedildiğinde ihtiyati haciz hükümsüz hale gelir, kararın kesinleşmesi gerekmez.

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 1969/2633 K. 1969/2986 T. 18.3.1969 İİK m. 264`e göre, alacaklının açtığı davada haksız çıkması, ihtiyati haczin kendiliğinden hükümsüz kalmasına yol açar. İnceleme konusu olayda, alacaklının açtığı alacak davası reddedilmiş ve alacaklı, davasında haksız çıkmıştır. Böyle bir ilamın icrası için, HUMK m. 443 gereği, kesinleşmenin beklenmesi zorunlu değildir. Buna göre, borçlunun malları üzerine konulmuş olan ihtiyati haciz kararı da kendiliğinden hükümsüz kalmış ve borçlunun istemi gibi, haczin kalktığının ilgili yerlere bildirilmesi gerekmiştir.

İtirazın iptali davasının reddedilmesi halinde ihtiyati haciz kendiliğinden hükümsüz hale gelir - itirazın iptali davası hakkında verilen kararın kesinleşmesine gerek yoktur

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2010/27618 K. 2010/28165 T. 30.11.2010 İİK.nun 264.maddesinin dördüncü fıkrasına göre alacaklının açtığı davada haksız çıkılması halinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır. Somut olayda, İzmir 4.Ticaret Mahkemesi'nin 24.3.2009 tarih ve 2009/826 değişik iş sayılı ihtiyati haciz kararı alan alacaklı vekili, 25.3.2009 tarihinde ilamsız icra takibi başlatmış ve şikayetçi borçluların taşınır ve taşınmaz mallarına ihtiyaten haciz koydurmuştur. Şikayetçi borçluların takip konusu borca icra dairesinde yaptıkları itirazın iptali için 7 günlük süre içinde alacaklı tarafça açılan itirazın iptali davasını İzmir 2.Ticaret Mahkemesi 15.7.2010 tarih ve 2009/269 E. – 2010/393 K.sayılı karar ile red etmiştir. İİK.nun yukarda belirtilen maddesinde yazılı olan alacaklının davasında haksız çıkması şartı gerçekleştiğinden, ihtiyati hacizler kendiliğinden hükümsüz kalmıştır. Bunun için itirazın iptali davasının reddi kararının kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur.

Haksız ihtiyati haciz sebebiyle tazminat davası - 1 yıllık hak düşürücü süre

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2012/10127 K. 2014/2495 T. 13.2.2014 Davacı vekili, dava dışı M. A.Ş. firmasına davalı banka tarafından açılan krediler sebebiyle söz konusu kredilere kefaleti bulunan müvekkilinin borcun tasfiye edilmesi nedeniyle, kefaletten beri kılınması için davalıya çektiği ihtarın sonuçsuz kalması üzerine İstanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesi'nin 2002/49 sayılı dosyası ile 14.01.2002 tarihinde davalı bankaya karşı kefalet sebebiyle borçlu olmadıklarının tespiti için menfi tespit davası açıldığını, davanın açılmasından sonra davalı bankanın 313.022,02 TL tutarındaki borcun ödenmesi için ihtarname keşide ettiğini ve Kadıköy Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'nin 2003/1417 D. İş sayılı dosyasından aldığı ihtiyati haciz kararını, Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü'nün 2003/6599 sayılı icra dosyası ile infaz ettiğini, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2002/49 sayılı dosyası ile davalı bankaya karşı açılan menfi tespit davasında yapılan yargılama netices

İhtiyati haczi tamamlayan merasim - sürenin son günün kurban bayramına denk gelmesi ile sürenin izleyen iş gününe uzaması

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2016/16331 K. 2017/8262 T. 29.5.2017 Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, mahkemenin belirleyeceği teminat karşılığında İİK'nun 266 maddesine göre ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istediği; mahkemece, borçlunun, alacaklı tarafça 7 günlük süre içerisinde dava açılmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararı ile konulan tüm hacizlerin kaldırılması talebinin müdürlük tarafından 29/09/2015 tarihli karar ile kabulüne karar verildiği, bu sebeple davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 266. maddesi gereğince; borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını genel mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer. Göreve dair bu kural; i

Takibin iptali ile ihtiyati hacizler de hükümsüz hale gelir.

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2018/1233 K. 2018/2702 T. 19.3.2018 Alacaklı banka tarafından genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi sözleşmesinin kefilleri hakkında genel haciz yolu ile 7 örnek ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun, alacak ipotekle temin edildiğinden İİK'nun 45. maddesi gereğince öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiğini, ayrıca kefalet borçlarını teminen tesis edilen ipoteklerin paraya çevrilmesi talebiyle ilgili olarak, banka tarafından ... 10. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5696, 2012/5697 Esas sayılı takiplerin açıldığını ileri sürerek takibin iptali ve İİK'nun 266. maddesine göre ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; ipoteklerin, şikayetçi şirketin kefalet borcuna münhasır olarak verilmediği, İİK'nun 45. maddesinin işletilemeyeceği, ayrıca takibin ilamsız olması sebebiyle bu iddianın itirazın iptalinde itiraz konusu yapılması gerektiği, ihtiyati