Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İpoteğin eski malikin borçlarının da teminatını oluşturması - borcun sona ermemesi sebebiyle ipoteğin fek edilemeyeceği

 T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2020/3010 K. 2021/1972 T. 3.3.2021 Davacı vekili, davacının davaya konu Konya İli Karapınar İlçesi Sandıklı Mah. .... ada ....parsele kayıtlı taşınmazı 28/09/2015 tarihinde tapu dairesinin 6654 yevmiye numaralı işlemi ile satın aldığını, davacı bu taşınmazı aldıktan sonra ipoteğin fekedilmesi için Ziraat Bankası Karapınar Şubesine ihtarname gönderdiğini, davalı banka tarafından söz konusu ihtarnameye cevap verildiğini, davalı bankaya ipoteğe konu borcunun ödendiğinin belirtilmesine rağmen söz konusu ipoteğin kaldırılmadığını, dava konusu ipoteğin ipotek tescil belgesinde belirtilen borç ödenmesinden dolayı kaldırılması gerektiğini, bu yönde davacının dava dışı üçüncü kişilerin ipotek kapsamı dışındaki borçlardan dolayı mesul tutulamayacağından ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını, eski maliki olan Nazım Sezer'in bankanın kurumsal şubesinde kredis

ipotek asıl kredi borçlusunun borçlarının teminatı olarak tesis edilmiş olup, şikayetçi borçlunun kefaletten kaynaklanan borçlarının teminatını oluşturmadığı - borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapılmasında İİK'nun 45. maddesi uyarınca engel bir hal bulunmadığı

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2020/6650 K. 2021/2923 T. 15.3.2021 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : KARAR : Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi: Alacaklı banka tarafından borçlu hakkında genel haciz haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun, aynı alacak için daha önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapıldığını, takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahke

ipotek asıl kredi borçlusunun borçlarının teminatı olarak tesis edilmiş olup, şikayetçi borçlunun kefaletten kaynaklanan borçlarının teminatını oluşturmadığı hk.

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2021/7479 K. 2021/7971 T. 27.9.2021 Alacaklı banka tarafından borçlu hakkında genel haciz haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun, aynı alacak için aynı gün ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapıldığını, takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan takiplerde usulsüzlük olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; borçlunun icra mahkemesine yapmış olduğu başvurunun borca itiraz niteliğinde olduğu, icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine başvurmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK'nun 33. maddesi gereğince hukuki tavsif hakime aittir. Hakim, bir davada sadece tarafların ileri

İİK.'nun 45. maddesi asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmaz - ipotek asıl kredi borçlusunun borçlarının teminatı olarak tesis edilmiş olup, şikayetçinin kefaletten kaynaklanan borçlarının teminatını oluşturmadığı,

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2021/10640 K. 2022/3435 T. 17.3.2022 Alacaklı banka tarafından borçlular hakkında genel haciz haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun, aynı alacak için daha önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapıldığını, takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; borçlular ... Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. ve ...'ın şikayetlerinin kabulüyle adı geçen borçlular yönünden takibin iptaline, borçlu ...'ın şikayetinin reddine karar verildiği,alacaklının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine, karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.'nun 45. maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlu

Kefil tarafından verilen ipotek, kefalet borçlarının güvencesini teşkil etmek için değil, asıl borçlunun borçlarının güvencesini teşkil etmek için tesis edilmişse, alacaklı kefil hakkında ihtiyati haciz talep edebilir.

T.C. YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI Esas Karar 2016/11680 2016/8414 25.10.2016 Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/06/2015 tarih ve 2015/332-2015/333 D. İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi Rahime Tercan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyari hacze itiraz eden, rehinle temin edilmiş alacaklar için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, talep eden ile asıl borçlu arasında akdedilen kredi sözleşmesinin müşterek ve müteselsil kefili olduğunu aynı zamanda, maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde kefalet borcuna karşılık ve kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere ipotek tesis ettiğini, mal kaçırma durumu olmayıp, muayyen bir yerleşim yeri bulunduğundan hakkında ihtiyati haciz kar

müteselsil kefil hakkında icra takibine başlanılabilmesi için kendisine takipten önce ihtar gönderilmesine gerek yoktur

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI Esas Karar 2012/18477 2013/16879 26.09.2013 Taraflar arasında görülen davada Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17/08/2012 tarih ve 2012/203-2012/203 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi İçinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Sibel Demir Saldırım tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili banka tarafından dava dışı Sarı Konut Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi lehine ve Muhammed Özsarı'nın müşterek ve müteselsil kefaletiyle krediler kullandırıldığını, söz konusu kredinin ödenmemesi üzerine hesabı 13/07/2012 tarihli itibariyle kat edildiğini, kredi hesaplarının kapatıldığını ve borcun ödenmesi gerektiği

Kredi Sözleşmesinde Belirtilen Adrese Gönderilen İhtarname Tebliğ Edilmemiş Olsa Bile Alacaklı Müteselsil Kefile Müracaat Edebilir

T.C. YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI Esas Karar 2013/5113 2013/9208 07.05.2013 Taraflar arasında görülen davada İstanbul 43. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.12.2012 tarih ve 2012/622-2012/622 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Fatma Karaman Odabaşı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, borçlu şirket ile müvekkili arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi akdedildiğini, diğer borçlu gerçek kişilerin sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, sözleşme kapsamında borcun ödenmediğini, hesabın kat edildiğini, borçluların mal varlıklarını kaçırma, gizleme ve devretme eğilimi içeri

Kefile Gönderilen İhtarnamenin Bila Dönmesi - Faiz Başlangıç Tarihi

YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ 2013/10528 Esas 2013/13545 Karar 11.9.2013 Davacı vekili; davalıyla dava dışı üçüncü kişi arasında imzalanan ticari kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefil olarak yer aldığını, müvekkiline ihtarname tebliğ edilmeden aleyhine faiz ve BSMV alacağı için takip başlatıldığını belirterek takip dosyasında müvekkilinin faiz ve BSMVden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; kefil olan davacı hakkında temerrüde düşürülmediği halde asıl borca faiz işletilerek hakkında takip yapıldığı, asıl borçlu temerrüde düşürülse dahi kefil temerrüde düşürülmeden temerrüt faizinin işlemeye başlamayacağı ve işlememiş faiz için de BSMV işletilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takip sebebiyle 13.914,10 TL faiz ve 695,70 TL BSMVden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yan kredi sözleşmesi sebebiyle düzenlenen hesap k

İhalenin feshi - şase motor numarasının farklı çıkması 2

 YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 2014/17828 Esas 2014/20746 Karar 09.09.2014 İcra mahkemesi kararının şikâyetçiye 22.11.2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen anılan tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1.maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olması nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 14.01.2014 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda şikayetçi vekilinin 14.01.2014 tarihinde yaptığı temyiz başvurusu İİK. nun 363.maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemenin 14.01.2014 tarih 2013/458-730 sayılı temyiz isteminin süreden reddine ilişkin ek kararının bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla, şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.04.2014 tarih ve 2014/8003 E., 2014/10692 K. sayılı ilamının ve mahkemenin 14.01.2014 tarih 2013/458-730 sayılı temyiz isteminin süreden reddine ilişkin ek kararının oybirliğiyle kaldırılmasına karar verildi. Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin

İhalenin feshi - şase motor no

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 2016/14772 Esas 2016/16810 Karar 14.6.2016 Alıcı icra mahkemesine yaptığı başvuruda;... plaka sayılı aracı 01.10.2015 tarihli artırmada satın aldığını, adına tescil ettirmeye gittiğinde aracın ... plaka sayılı araç olmadığını, araç üzerindeki şasi ve motor numarasının başka bir araca ait olduğunu, bu hususun araç muayene istasyonu raporuyla sabit olduğunu ve öğrendiğini, tescil işlemlerini tamamlayamadığını ileri sürerek ihalenin feshini istediği, mahkemece ihaleye konu aracın şasi ve motor numarasının farklı bir plakaya ait çıkması sebebiyle tescil işlemi yapılamadığı gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. Satış dosyası içinde, şikayetçi alıcıya 01.10.2015 tarihinde ihale edilen ...plaka sayılı araca ait araç takyidat bilgisi incelendiğinde; motor numarasının "...", şasi numarasının "..." şeklinde belirtildiği, 19.10.2015 tarihinde aracın alıcıya teslim edildiği, şikayet dilekçesine ekinde sunulan 08.12.2015 tarih

Tasarrufun iptaline karar verilen taşınmazın haczine ilişkin İİK Md. 103 davetiyesinin borçluya tebliğ edilmemesi, kıymet taktir raporunu tebliğ alan borçlunun hacizden haberdar olduğunun kabulü

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 06.10.2016 T. Esas 19191, Karar 20848 Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun, takip dosyasında haczedilen bir kısım taşınmazın, İİK'nun 82/1-12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek hacizlerin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/373 Esas, 2014/263 Karar sayılı tasarrufun iptali davasında borçlunun takipten haberdar olduğu ve takip dosyasından borçlu vekilince fotokopi alınması nedeniyle de hacze muttali olunduğu gerekçesiyle bir kısım taşınmazlar yönünden şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Mahkemece borçlunun şikayete konu hacizlere muttali olduğu kabul edilen Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/373 Esas, 2014/263 K

Tasarrufu iptal edilen taşınmaz hakkında takip dosyası bakımından üçüncü kişi durumunda bulunan kişilerin (borçlu tarafından lehine tasarruf yapılan kişilerin) İİK Md. 103 davetiyesi çıkarılmadan işlem yapılmasına karşı şikayette bulunamayacakları

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 13.09.1995 - 1995/10839 Esas 1995/11202 Karar Şikayetçi N.., aleyhine tasarrufun iptali davası açılan kişidir. Alacaklının açtığı tasarrufun iptali davası mahkemece kabul edilmiş ve kesinleşmiştir. Takip dosyası bakımından 3. kişi durumunda olan N...lin, «İİK’nun 103. maddesi uyarınca davetiye çıkarılmadan işlem yapılmasına» karşı şikayete hakkı yoktur. Mercice «aktif husumete ehliyeti bulunmaması nedeniyle şikayetin reddi» gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz ve merci kararının bozulması gerekir ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından mercii kararının onanması gerekmiştir.

Anonim Şikret şubesinin ayrı tüzel kişiliğinin dolayısıyla taraf ehliyetinin bulunmaması - Davanın ... A.Ş.ye yöneltilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/1544 Esas 2018/6693 Karar 19.06.2018 Tarih Davacı; davalı şirketin Rusya Federasyonunda kurulu olup Türkiye'de şubesi olduğunu, davalı şirket ile akdedilen 15.11.2013 keşide, 01.05.2014 başlangıç tarihli ve 9 yıl süreli kira sözleşmesi ile 3 blok ve sosyal alanlardan oluşacak otel konseptinin davacı tarafından yapılması ve davalıya kiraya verilmesinin kararlaştırıldığını, otelin yapımı için yüklü miktarda banka kredisi kullanılmasına ve otelin bitirilmesine ve davalıya yapılan ihtara rağmen davalı tarafından kira bedellerinin ödenmediğini bunun üzerine sözleşmenin feshedildiğini belirterek, sözleşmenin haklı sebeple feshediğinin tespiti ile sözleşmenin 10/b-c maddeleri gereği kararlaştırılan cezai şart sebebiyle fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000.000 TL cezai şartın tahsilini istemiştir. Davalı; davaya konu kira sözleşmesinin yetkisiz temsilci tarafından imzalandığından geçersiz olduğunu, davacının kiralanan oteli halen teslim etmedi

Vekalet ücreti hakkında mükerrer takip - usul ekonomisi - bozma kararından sonra fark alacakları için borçluya icra emri gönderilmesi gerektiği - yeni takibin usul ekonomisine aykırı olduğu

HGK. 09.06.2020 T. E: 2017/8-1870, K: 365 ________________________________________ Dava ve Karar: 1. Taraflar arasındaki "şikâyet" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, İstanbul 9. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen şikâyetin reddine ilişkin karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir. 2. Direnme kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 20.11.2013 tarihli şikâyet dilekçesinde; alacaklı vekili tarafından müvekkili aleyhine başlatılan İstanbul 34. İcra Dairesinin 2013/26952 E. sayılı ilamlı icra takibine (ikinci takip) dayanak ilamın daha önce İstanbul 21. İcra Dairesinin 2011/16238 E. sayılı dosyasında (ilk takip) icra takibine konu edildiğinden şikâyete konu ikinci icra takibinin mükerrer olduğunu, müvek

Alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulması, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmediği

YARGITAY 12 HD 29.09.2017 Tarih, 2016/19449 Esas 2017/11616 Karar Alacaklı, borçlu hakkında beş adet bonoya dayalı olarak başlattığı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibinde icra mahkemesine başvurarak; borçlu . ... Ltd. Şti. adına kayıtlı iken tapu kaydına haciz konulan taşınmazlardaki haczin, üçüncü kişinin bu taşınmazların yeni maliki olduğu gerekçesiyle icra müdürlüğüne yaptığı taleple müdürlükçe usulsüz olarak kaldırıldıdığını ileri sürerek icra dairesinin 15.5.2015 tarihli kararının iptali ile tapuya yazı yazılarak haczin devam ettiğinin bildirilmesini talep etmiş, mahkemece yenileme haczinin, hacizler düştükten sonra ve taşınmazın 3. kişi tarafından satın alınmasından sonra konulması nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nda haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir hacizdir. Buna göre aynı taşınmaz üzerine birden fazla haciz konulmasını engelleyen b

Şikayet dilekçesinde haczin düştüğü yönünde iddia bulunmadığı halde mahkemece (İcra Hukuk Mahkemesi) haczin düştüğü gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. / İcranın durdurulması kararı bulunmadığında meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti tek başına ihalenin feshi sebebi olamaz.

YARGITAY 12 HD 06.1.2015 2015/18504 Esas 2015/23241 Karar Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu icra mahkemesine süresinde yaptığı başvuruda; sair şikayet nedenleri ile birlikte ... 21.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/280 esas sayılı dosyasında meskeniyet bedelinin artırılması istemli dava ile ... ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/755 Esas sayılı dosyasında yaptıkları şikayet sonuçlanmadan, satış işlemlerine devam edildiğini ileri sürerek ihalenin feshini istemiş, mahkemece, düşen hacze dayalı olarak ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin güncel verilere göre yeniden tespiti talepli ... 21.İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılan 2014/280 esas s

Yargıtayın Özel Dairelerinin yerleşmiş kararlarına aykırılık teşkil eden kararlarının henüz istikrar kazanmamış olması karşısında, içtihatların birleştirilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır.

T.C. YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU E. 2020/3 K. 2021/1 T. 16.4.2021 I. GİRİŞ A. İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KONUSUNDAKİ BAŞVURU Av. Osman Tabu tarafından sunulan 09.04.2019 havale tarihli dilekçe ile, Yargıtay ( Kapatılan ) 23. Hukuk Dairesinin maaş haczinin niteliğine dair verdiği çeşitli tarihlerdeki kararlan arasında farklılık bulunduğu, bir kısım kararlarında maaş haczi işleminin sıra cetveli niteliğinde olduğu ve muvazaa iddiası hâlinde ispat yükünün davalı alacaklıya düştüğünün belirtildiği, bir kısım kararlarında ise, maaş haczinin sıra cetveli niteliğinde olmadığı, muvazaa iddiası hâlinde ispat yükünün genel hükümlere göre davacıya düştüğünün belirtildiği maaş haczi nedeniyle yapılan sıralamanın niteliğine ilişkin olarak Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararlar arasında meydana gelen içtihat aykırılığının içtihadı birleştirme yolu ile giderilmesi talep edilmiştir. B. YARGITAY BİRİNCİ BAŞKANLIK KURULUNUN KARARI VE İÇTİHADI BİRLEŞTİRMENİN KONUSU Yargıt

Taşınmaz hissedarına satış ilanının tebliğ edilmemesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. (Bu sebeple kıymet taktir raporunun da tebliğ edilmesi gerekir)

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2010/2743 K. 2010/15402 T. 15.6.2010 Şikayetçi, ihaleye konu taşınmaz hissedarı muris İsmail'in mirasçılarının dahil edilmeden satışın gerçekleştiğinden bahisle ihalenin feshi talebinde bulunmuştur. Satış ve dava dosyasından, taşınmaz hissedarı İsmail'in 21/12/1985 tarihinde öldüğü, kıymet takdiri raporu ve satış ilanının mirasçı sıfatıyla şikayetçiye tebliğ edilmediği görülmektedir. Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, taşınmaz hissedarına satış ilanının tebliğ edilmemesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Ayrıca, şartname ve satış ilanında, satış tarih ve saatlerinin farklı yazılması da diğer bir ihalenin feshi nedeni olmaktadır. Öte yandan, İİK'nun 106-144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış, aynı kanunun 129/1. maddesine göre, artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin birinci ihale gününde satış yapılması halinde, en az % 60'ını bulması ve bundan başka paraya çevirme ve payl

Satış isteme süresi iik md 150ı ipotek

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2017/12-749 K. 2021/992 T. 14.9.2021 I. İNCELEME SÜRECİ Borçlu İstemi: 4. Borçlu vekili 12.01.2015 tarihli şikâyet dilekçesinde; müvekkili aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte 381 ve 515 parsel numaralı taşınmazların 05.01.2015 tarihinde alacaklıya alacağına mahsuben ihale edildiğini, icra emrinin müvekkiline 25.10.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, icra emri tebliğinden sonra ( 17.01.2012 tarihinde ) avans yatırılmak suretiyle satış talep edildiğini, satış kararı alındığını ve 30.03.2012 tarihli ikinci açık artırmada talipli çıkmaması üzerine satışın düşürülmesine karar verildiğini, bu tarihten itibaren alacaklının satış istemesine engel bir dava veya tedbir kararı olmadığı hâlde İcra ve İflas Kanunu ( İİK )'nun 150/e maddesinde belirtilen 2 yıllık süreden sonra 05.11.2014 tarihinde satış talep edildiğini, takibin düşmesine rağmen yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğunu belirterek yok hükmündeki işlemlerle gerçek